Ahir İsm-i Şerifi

MEHMET ALİ BAL
Ahir İsm-i Şerifi
 
 “El-Âhir” İsm-i Şerifi öz olarak "Ebedi olan, varlığının sonu olmayan" demektir. Nasıl ki bütün varlıktan önce Allah (cc) mutlak ve hakiki manada vardır, öyle de bütün eşya helak olduktan sonra da Allah (cc) zatı ve sıfatlarıyla var olmaya devam edecektir. O’nun (cc) varlığının nihayeti olamaz, zaman O’nun ancak bir mahlûkudur, zamansal sonu olması mümkün değildir. O Vacib-ül Vücud’un zaman bakımından da sonrasızlığı, ebediliği vaciptir. Evvel (Öncesizliği) ve Ahir (Sonrasızlığı) isimlerinin anladığımız ölçüleri bizim zaman ölçülerimize yakın görünse de mahiyet bakımından farklı olabilir. O (cc) münezzeh ve mukaddes ölçüleriyle Evvel’dir ve Ahir’dir.
 
Ahir İsm-i Şerifi Kuran’da lafzen ve sarih olarak geçmektedir: “O, (Her şeyden önce mevcut olan) evveldir ve (Her şey helâk olduktan sonra geriye kalacak) ahirdir. (Varlığı sayısız delillerle) zahirdir ve (Akılların idrak edemeyeceği Zatı ise) bâtındır. O, her şeyi bilendir” (Hadid/3). Tevhit akidesinde delillerin ve ayetlerin birbirlerini desteklemeleri ve birbirleriyle irtibatlı olmaları hususunu Esma-ül Hüsna’da daha açık görmekteyiz. Zira esma bizim İlah tasavvurumuzu şekillendiren isimler bütünüdür. Evvel ismi Kıdem sıfatıyla irtibatlı olduğu gibi Ahir ismi de Beka sıfatıyla irtibatlıdır. Öncesizlik ve sonrasızlık, ezeli ve ebedi olma keyfiyeti Ulûhiyet açısından son derece önemlidir. Hem sıfat hem de isim olarak Allah’ın (cc) ezeli ve ebedi oluşu ifade buyurulmuştur.
 
Kuran’da çok sık Allah’ın (cc) her şeyi yoktan yarattığı, sonra da insana birçok varlığın hizmetkâr kılındığı ya da faydalanmasına amade olduğu vurgulanmaktadır. Bu mübarek ifadelerde, yoktan var etme tasarrufu ile Evvel ismi arasında bir irtibat görülmektedir. Ancak, Allah’ın (cc) kudreti ve hikmetiyle tecelli eden Ulûhiyeti varlığın ve hayatın sonrasının da sonrasında, her şey tahrip ve yok olup gittikten sonra da devam etmektedir. O’nun varlığı sonsuzdur. “Allah ile beraber başka bir ilâha ibadet etme. O’ndan başka hiç bir ilâh yoktur! O’nun Zatından başka her şey yokluğa mahkûmdur. (Geçerli) hüküm ancak O’nundur ve (Öldükten sonra) hep O’na döndürüleceksiniz” (Kasas/88). Bu ayetin öncesindeki ayette şiddetle şirkten sakındıran mübarek ibareler mevcuttur.
 
Anlaşılıyor ki, Ahir ism-i şerifi tevhit akidesinin köşe başlarından birini tutmaktadır. Bu herhalde böyle olmalıdır, zira ebedi olamayan bir ilah olamaz. Olsa olsa müşriklerin ya da bazı batıl inanç sahiplerinin inançlarında gördüğümüz gibi insan aklının tasavvuru gülünç hayaller, kabuller olur. Zaten ezeli olan ebedidir mantık itibariyle. Ezeli olup da ebedi olmamak olmaz. Evvel İsm-i Şerifinde ilim, hikmet, irade, kudret ve hayat gizli iken, Ahir İsm-i Şerifinde kudret, yeniden diriltme, adalet ve merhamet gibi manalar gizlidir. Bu öyle bir İlahi mimaridir ki, biri diğerini gerektirir. Bu mana ile ilişkili diğer bir husus da şudur ki; Evvel İsminde “Levh-i mahfuz” ve onun nispi âlemdeki yansımaları olan tohumlar gizlidir. Ahir İsminde ise “Kıyamet ve hesap günü” aşikârdır.
 
Allah (cc) sonsuzluğun iki yönünde de (Ezeli ve ebedi) yegâne, mutlak ve hakiki bir hayat ve vücut sahibidir. Nasıl ki varlığın evvelinde sadece O (cc) vardı, ahirinde de yine sadece O (cc) vardır. “Yeryüzünde olan her canlı fanidir. Fakat azamet ve ikram sahibi olan Rabbinin Zâtı bakidir.” (Rahman/26,27) İslam âlimleri varlıkların ancak Allah’a (cc) bakan yüzlerine lütuf ile sonsuz hayat bahşedileceğini belirtmişlerdir. Vakıa varlıkların kendilerine ait değerleri ve hakikatleri bir ise Allah’a (cc) bakan yüzleri ve hakikatleri çok sayıdadır. “Hüvel Evvelü vel Ahiru” olan Allah (cc) irade ettiği ölçüde yaşarlar, var olurlar.
 
Dualarda İslam büyükleri Ahir İsmini “Evvel, Zahir, Bâtın, Halik, Rezzak, Sâdık, Sabık, Saik, Fâlik” isimleri ve unvanları ile birlikte zikretmişlerdir. Hadid Suresi 3. ayetinde geçen dört ismin birlikte zikredildiğini, her hâlükârda ise Evvel ve Ahir isimlerinin birlikte zikredilmesi gerektiğini belirtelim. Anlıyoruz ki mana ve hakikat bakımından bu isimler ve unvanlar arasında bir müştereklik söz konusudur. Diğer bir istihraç da şu olabilir ki, Allah (cc) Evvel İsmi tecellileriyle yaratılışın öncesinde ne yazdı ise Ahir İsmi, tecellileriyle bu oluş süreci takip edilmektedir, Evvel İsminin hakikatleri Ahir İsminin tezahürleriyle tahakkuk etmektedir. Nihayetinde de madem her şey fenaya gittikten sonra Esma ve Sıfatlarıyla Allah (cc) var olmaya devam edecektir, şu halde yeniden diriltmenin, hesap gününün hakiki sahibi O’dur.
 
Ahir İsm-i Şerifi bu sayılan esmanın dışında bütün hepsiyle de irtibatlıdır. Zira bütün esmanın eğer sonları yok ise ki yoktur (Ahir İsmi Allah’ın isimlerinden olduğu için, diğer tüm esmanın da sonu olmayacaktır) , her şey helak olduktan sonra da var olmaya devam edeceklerse Allah’ın (cc) isimleri olabilirler. Zira zeval Ulûhiyet dairesine giremez. –Farz-ı muhal- Zeval ile en güzel isimler bile bir çirkinliğe dönüşürler. Kuran’daki Esma-ül Hüsna isimlendirmesi bu isimlerin mutlak ve hakiki manalarıyla Allah’a ait olmalarındandır. Allah’ın (cc) ezeli ve ebedi oluşu isimlerinin de ezeli ve ebedi oluşu demektir. Ya da başka ifadeyle Allah’ın (cc) ezeli ve ebedi oluşunu Evvel ve Ahir İsimleri ifade etmektedirler.
 
Ey Evvel, Ahir, Zahir ve Batın olan Rabbimiz, dualarımızı ve ibadetlerimizi kabul et. Kalbimizi, ruhumuzu, aklımızı Esma-ül Hüsna’nın idraki için Evvel ve Ahir isimlerinin tecellileri boyutlarında aç. Bizlerin “Levh-i mahfuzda” yazılı olanlara dair Kuran’daki işaretler ile Haşir ve Ahiret hayatına dair hususlara imanımızda kalplerimizi sabit kıl. İçinde bulunduğumuz ümit kırıcı ve vicdanlarımızı kanatıcı hadiseler karşısında bizleri imanımız, salih amel ve bakış açımızla diri durmayı nasip et. Bütün her şeyin ilk yaratılıştan itibaren yazılı olduğunu ve yapılan her şeyin de hesabının sorulacağı inancıyla bizi yaşat. İçimizi ve dışımızı, zahir ve batınımızı; evvel ve ahirimizi, bugünümüzü yarınımızı; gizli ve açık hallerimizi tam bir ihlas içinde birbiriyle insicamlı kıl. Âmin.
 

 

ROTAP- banner-

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir