Güzellik Metaforları

MEHMET ALİ BAL Güzellik Metaforları

MEHMET ALİ BAL
Güzellik Metaforları
 
"Güzellik Metaforları" kavramının ilk akla getirdiği "Güzelliğin güzellik ile tartılmasıdır". "Güzelliğin güzellik ile tanımlanmasıdır". Bütün güzelliklerin bir varlık düzeyinde bir araya gelmesi ne de güzeldir?
 
Bir medeniyetin en son oluşan iki merhalesi “Mimari ve musikidir” diyen Yahya Kemal’in ana temasını izlersek güzellik tanımını ve inşasını da bir uygarlığın, yaşama ve yaratma biçiminin en son aşamalarından kabul etmek gerekir.
 
Güzelliğin soyutlanması uygarlığın zekâ ve duygusal keskinliğini; güzelliğin mecazlar, maymunlar ile çoğaltılması ise vüsatını işaret etmektedir. Güzelliğin öyle ince ayrıntılarına kadar soyutlanması yapılır ki adeta bu incelik sihir ile ifade edilecek düzeydedir. Sihir kelimesinin ana anlamına Elmalı gibi geleneksel bilginler “Her ne olursa olsun, sebebi gizli olan ince şey demektir” diye başlarlar. (Gülay Karaman; Klasik Türk Şiiri Estetiğinde Sihir)
 
Böyle bir güzel zaten baştan ayağa sihirdir, sihr-i helaldir. Bu güzelin saçı da sihirdir, Harut ile Marut’un sihri gibi kalemin içindeki sihir ve efsunlu lif olmuştur. Hatta Nedim sihirden öte bir değer görür:
“Gören ebrûlar üzre pîçişin ol kâkül-i zerdin
Sanır zerhall ile âyet yazılmış rûy-ı şemşîre”
“Kaşlarının üstündeki sarı kâkülü, kılıcın yüzüne altınla yazılmış ayettir.” (Seçil Epek, t14.com.tr)
 
Sonra bu sihir tabiata ve tabiattaki her güzel varlığa yansır. Bu bir anlamda, güzelliğin bedene bürünmesi olduğu kadar maddi güzelliğin soyut güzelliğe erişmesidir. Mesela Divan şairinin sevdiği öyle bir sevgilidir ki, kaşları yay, dudakları nokta, dişleri incidir. Sadece kokusu için yüzlerce kelime kullanılır: bû(y), nükhet, şemîm, nefhâ, râyiha gibi doğrudan koku demek olan kelimeler yanında menekşe, gül, karanfil, misk (müşg), nesîm, reyhân, semen, yasemen, sümbül, şeb-bû (şebboy), amber, ıtr, attâr kelimeleri de kullanılmıştır. Hatta misk ahusunun yaşadığı yerler bile sevgilisinin kokusunu ifade eder. Bu kuşkusuz güzelliğin her güzel varlığa yansımasıdır, teshir etmesidir.
 
Güzelliğin tabiata tesir etmesini halk şairleri daha canlı ve sade ifade ederler. Sevgilinin güzelliği adeta tabiatın bir yüzüdür. Yanağı Gül bahçesi, sinesi bostandır.
“Yanağı gülistan sinesi bostan
Vermez bu ayvayı bağ-ı Hindistan
Yüz bin Mısır Bağdat çöl Arabistan
Değer bin baharı bin yazı dilber
(Kağızmanlı Hıfzı)
 
Bu haliyle güzelin değerini biçmek kabil midir? O yüzden sevgilinin dolaştığı yerler bile onun kokusunu içerir:
“Yel estikçe neler kokar
Badı saba da yar kokar
Mahsus misli amber kokar
Görüşüp gördüğüm yerler”
(Kağızmanlı Hıfzı)
 
Her varlığa nüfuz eden güzellik sevgilinin bizzat kendisine de nüfuz etmez mi? Analphabet Enverî “Sarışın güzelin gümüş renkli teni üzerindeki ayva tüylerini sîmîn bir varak üzerine altın ile yazılmış çizgiye” benzetir:
"Ol sarışın güzelün hattı degül mi kâtib-i sun'
Yazdı iy Enverî sîmîn varak üzre zer hat"
(fikriyat.com; 23.04.2022)
 
Böyle bir sevgili, böyle bir güzel olunca “Yarin bir benine Semerkant ve Buhara feda olsun” der şair, Timur’u hayrete gark eder:
“Eger ân Türk-i Şirâzî be dest âred dil-i mârâ
Be hâl-i Hinduyeyş bahşem Semerkand u Buhârâ"
(Sadi Şirazi)
(Eğer o Şirazlı Türk güzeli, gönlümüzü hoş ederse
Onun Hintli gibi kara benine Semerkant ve Buhara feda olsun.”
Bu kadarla da kalmaz bazıları "Zülfün sevad-ı Çin'e tek padişah olaydı" diye övgüler düzerler…
 
Tabii ki Nedim gibi “Bu şehirde bu özelliklere sahip güzel yoktur” diyeceksiniz. Haklısınız dostlar, Divan şiirinde güzelden ziyade güzellik vardır.
 
Ama güzelliğin benzetildiği ziynet objeleri, sihir yazan kalemler, sevgilinin soyutlandığı mücevherler, aşkın, tutkunun, ihtirasın, keşiflerin zaman ritimlerini sayan saatlere de bakın. Dünya güzeli şaheserlerin aksesuarlarını da gözden geçirin…
 
Tüm zamanımıza yayılacak, tesir ve teshir edecek güzel bayramlar diliyorum tüm dostlarımıza.
 

 

ROTAP- banner-

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir