İbrahim Kalkan Vefat Yıldönümünde Anılıyor

Usta Oyuncu
Şair ve Yazar
Ressam ve Müzisyen
İbrahim Kalkan
Vefat Yıldönümünde 
Anılıyor
 
Usta oyuncu, şair ve yazar, ressam ve müzisyen İbrahim Kalkan vefat yıldönümünde anılıyor
 
Usta oyuncu, şair ve yazar, ressam ve müzisyen İbrahim Kalkan geçirdiği kalp krizi nedeniyle 1 Temmuz 2021'de 72 yaşında vefat etmişti
 
Sinemada en son "Karınca", "Yaralı Keklik" ve "Mavzer" filmlerinde önemli roller üstlenen oyuncu, yaklaşık 1,5 yıldır kanser tedavisi görüyordu.

Ardından farklı edebiyat türlerinde onlarca eser bırakan Kalkan'ın cenazesi, atih Camii'ndeki cenaze namazının ardından Çobançeşme Mezarlığı'na defnedilmişti
 
İbrahim Kalkan; Çorum'un Osmaniye Köyü'nde 1949'da dünyaya geldi. 1966'da İstanbul'a gelerek tiyatro oyunculuğuna başladı. Kalkan, "Set Oyuncuları" adıyla kurduğu tiyatro topluluğuyla "Suçlu Kim", "Kızıl Azap", "Mahallede Şenlik Var" adıyla kendi yazdığı oyunlarını sahneledi.
 
 
"Gönül Şarkıları", "Suya Düşen Gölgeler", "Ay Işığı Kan Kırmızı" isimli şiir kitapları da olan usta oyuncu, okullara yönelik, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından olan Malazgirt, Söğüt, Fetih, Çanakkale ve Ankara konulu piyesler kaleme aldı.
 
Birçok film ve dizide rol alan Kalkan, 1987'den itibaren sinemada Minyeli Abdullah, Hasret, Halvet, Süleyman Nazif Belgeseli, Baba Evi, Bayram, Şark Kahvesi, Bizim Ev, Şengül Konağı gibi film ve dizilerde önemli roller üstlendi.
 
Diğer Eserleri
 
Kalkan'ın "Keloğlan Masalları", "Selahaddin Eyyubi", "Onlardan Biri", "Kahramanlarımız Şeyh Şamil", "Gökteki Ay Üşüyor", "Keloğlan'ın Fendi", "Muhabbet Faslı", "Barbaros Hayrettin Paşa", "Alparslan", "Ayrılık Vakti" ve "Medeniyet Belgesi Sanat" isimli kitapları da bulunuyor.
 
 
Bir İBRAHİM KALKAN Şiiri
 
İBRAHİM KALKAN
Ay Işığı Kan Kırmızı
 
Sevgiler büyüttüm bir ömür boyu,
Serin sular gibi coşup çağlayan.
Bendeki bu sevda, Mecnun’un soyu,
Ferdaları maverâya bağlayan.
 
Gönül sarayında çerağlar yaktım,
Ferhat’la devirdim nice dağları.
Ay ışığı gözlerine bir baktım,
Kan kırmızı ateş, gönül bağları.
 
El açıp yakardım visale hasret,
Aşıp geldim bağı, bahrı, dereyi.
Gördüm ki, enginler yüceden kesret,
Yunus’la savurdum aklı, yüreği.
 
Geçtim ahüzarı, sildim nâleyi,
Kerem’le toprağa, sırtımı vurdum.
Seyredip bir zaman, gökte hâleyi,
Pir ile uçmağa, eşikte durdum.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir