Asanatlar "şiirden sinemaya" 
İSMAİL OKUTAN
Gümüş Kanatlı Bakışın
Kim beni ararsa bir dağın arkasındayım
Yetim çiçekler için hayat kavgasındayım
Hangi caddeden girsem, sonunda çıkmazdayım
Senin için güzelliklerin zirvesinden dönerim
Her gecenin sonunda senin adın ile sabah ederim
İçimde bir uhde kaldı
Kader seni elimden aldı
Hep yalnızlığımla bu düşe diş biledim
Hayatı çalınmış bir haldeyim
Zaman kaybolur, ufku sayarım güneş ile
Senin yanında bıraktığım sevdayı ararım
Hep seni bulurum rüyalarımın ardında
Sevdamı sakladım dağın ardına
Yarım kalmış hayatı yaşamak için savaşırım
Zulme adanmış bahtı kara bu zamanın
Ben hep karşı kıyısında oldum
Hayatın kenarında itilmiş bu sevdayı
Bir gül niyetine diktim toprağıma
Gülüşünde güller patlar
Gümüş kanatlı bakışın bir dünyayı saklar içinde
Bir tutam mücadele ile girdim dünyanın içine
Kandahar dağlarında, Bağdat semalarında utulmuş sevdalarım var
Halep sokaklarında, Halepçe topraklarında ölmüş hayallerim var
Şam toprağına düşmüş can sayısınca Kudüs’te rüyalarım var
İhanete uğrayıp hançerlemiş hayatlarım var Endülüs’te
Filistin topraklarında tutuklanmış ideallerim var
Kanla yoğrulmuş Ortadoğu var içimde
Kalbimde kaldı sanma
Yok sayılsa da ben dokundum bu hayale
Bu gece güllü duvaklı giriyorum hendeğe
Hendekten muştular ile çıkacağım, biliyorum
Ben bu sevdanın tek bir teline tutunmak için
Düşüyorum zalim hayatın eteklerinden
Henüz boşalmadı kalbim
Henüz başlanmamış bir direnişi başlatırım içimde
Niyetlenmiş ancak yaşanmamış aşkı yaşarım içimde
Sevdamın toprağında gülleri yeşertmek için diken oldum
Ben mecnun olsam leylam olur musun ey gülüm
