Asanatlar "şiirden sinemaya…" 
İSMAİL OKUTAN
İç İçe Geçmiş Kaos
Öldürücü bir kaostan doğdu açlığımız
İsyanın bağrından doğan sekineye muhtacız
Fiyakalı etiketlere yapışmış şahsiyetler
Bağlanmış taşlar ülkesinde serbest bırakılmış köpekler
Havlar durmadan karanlıkta belirsiz
Yüreğimi sevgisiz bıraktığım için bu hengâmede
Çöküyor üstüme karabasanlar
İsyana başladığım için bu kargaşada
Silahsız tuttuğum için nöbeti
Mermisiz verildiği için bir silah bana
Yenik düştüm bu savaşta, ah bu kalleş savaşta
Fransız hilesi bir aydınlanma karartıyor hayatımı
Amerikan oyunu demokrasi memokrasi aristokrasi
Rus ayartması sosyalizm toplumda burjuvazi
Karartıldı bütün hayat eşit olarak
Tartışmasız doğru kılıyor yanlışı felsefe
Neyi okutuyor dersler mersler marsta
Dünya oturtulmuş bir öküz boynuzuna
Tepindikçe perçinledikçe doğuyor şahane bir kaos
Doğuyor daima koyu moyu kara bir mağara boyuna
Mağaraya hapsetmek için karanlığı bekliyorum
Bekliyorum geceyi, mehtabı görmek için bekliyorum
Korkularımı dağıtmak için geceyi bekliyorum
Göğe tırmanmak için merdivenleri bekliyorum
Seni bekliyorum öfkeyi dağıtmak için
İçime çörekleniyor karmaşa, ruhuma kargaşa
Bir Amerikan oyunudur şimdi hayat
Sürükleye sürükleye acılara hapsediyor beni zaman
Öyle kalleş bir kargaşa, öyle hain bir kaos sarmış ki etrafı
Nefreti boğmak için içimde kurdum darağacını
Artık yaşamak belki buraya kadar
Yitik bir yetim özlemi sardı
Meşhur bir öksüz özlemi girdi içime
Boynu bükük bir intihara sürüklendi hasret
Ruhunu özleyen bir kent
Kendini kemiriyor bu kent durmadan
Kendini emziriyor durmadan
Unutulmuş bir gömü buldu bodrumunda
Üst üste yığılmış kaos
İç içe girmiş kargaşa
İç içe geçmiş zaman halkaları
Hayat mayat bayat hokus pokus
Macit bir idama sürüklüyor hayatı kaos.
İç İçe Geçmiş Kaos
