İSMAİL OKUTAN
Sırtımda Şehirler Geziniyorum Ulu Orta
Sevgili kardeşim şair Harun Kaya’ya
Bir ağacı yontup kovuğunda yer yaparken kendime
Kendimi yontup hüzne yuva oldum
Dağı sırtlandım yalnız taşıyorum
Hüznü sırtlandım dağlardan daha ağır
Sırtımda şehirler geziniyorum ulu orta
Kaçmadım ben bu şehirden
İnkâr etmedim kendimi
Terk etmedim derdimi, yalnız yaşıyorum
Bu şehri sırtlandım, dağa çıkıyorum
Ben bu hayattan kaçmıyorum
Şehri kurtarıyorum bu hayattan
Şehri terk etmedim ben
Şehirle birlikte dağa çekiliyorum
Hayattan çekiliyorum, hain oyundan çekiliyorum
Başım dik, yürüyorum dik yamaçlarda
Yüzüne baktıkça içimden ırmaklar akar
Akar ayaklarımın altından geçmiş zaman
Küskün çocuklar toplanır Kafdağı’nda
Koştukça kırılır paslı zincirler
Prangalardan kurtulurum
Yıldızlar dökülür üstüme
O heyecanla şehirleri sırtlarım
Çıkarım engebeli, dik yokuşları
Bu nasıl bir hayat, engerek yılanlarla dolu
Benimse damarlarım mücadele dolu, zehir zemberek
Savaşmak için savaşa karşı bana seni gerek, seni
Kafdağı’nın ardında neler saklıdır
Bilir misin ey kısrak
Ulaşmak için gizemine
Künhüne varmak için
Ben de giderim doludizgin
Doru bir kısrakla
Hangi sırlar saklıdır dağın ardında
Bilir misin ey sevgili
Kan dolmuş çizmelerimle
Yollara revan oldum gece
Adını sayıkladım hece hece
Kısrak çatlasa da bu yolda
Yüreğim çıksa da yerinden
Asla geri dönmeyeceğim