Asanatlar "şiirden sinemaya…" 
MUSTAFA ORAL
Aşkın Boyutları
Aşk Soğukları
İnsanlar da, mevsimler de her geçen gün değişiyor.
Aşk ayarını yitirdi; gâh sıcak, gâh soğuk esiyor.
Havalar çok soğuk, dışarı çıkamıyoruz.
İnsanlar çok soğuk, ısınamıyoruz.
Aşk Dağ Havasıdır
Dağdan kopan su şehre varıncaya kadar birçok yere uğrar.
Uğradığı yerlerin renginden, kokusundan, tadından kendine katar.
İnsanın dudaklarına değdiğindeki hâli asla kaynağındaki değildir.
İnsan dağın kalbindeki sudur.
Uğrağı ne kadar çoksa onunla uğraşan da, ona bulaşan da o kadar çok olur.
Bütün güzelliklerin kaynağı insanın kendi kalbidir.
Temiz kalmak, temiz sular içmek istiyorsan kalbinin dağına çekilmelisin.
İçine dönmelisin.
Suyu kaynağından içmelisin.
İçini sadece kendine dökmelisin.
Aşk Kuyudan Minareye Çıkmak
Minareden Kuyuya İnmektir
Aşk minareden kuyuya inmektir
Minarenin ne kadar yüksek olduğunu görmek için kuyu dibine inmek gerekir.
Aşkın ne kadar yüce olduğunu görmek için sevenin gözlerinden gönlüne inmek gerekir.
Şimdilerde biz ne kadar da sığız.
Kendimizi minarede zannediyoruz.
Karşımızdakine kuyu muamelesi yapıyoruz.
Oysa kuyu engin mi engin.
Minareden binlerce kez derin.
