MUSTAFA ORAL
Aşk İç Kanamadır Hesna
Aşk bir iç kanamadır.
Sessizce, uzaklarda her gün biraz daha ölürsün.
Kanın damarlarından çekilir.
Hayattan çekildikçe çekilirsin.
Azaldıkça azalırsın.
Hep susarsın.
Kimseyle konuşmak istemezsin.
Kimseleri görmek istemezsin.
Kimselere görünmek istemezsin.
Kimseleri duymak istemezsin.
Kimselere duyulmak istemezsin.
Perde perde içine kapanırsın.
Yalnızlık istersin.
Hayattan umudunu kesersin.
Kendini türbelere vurursun.
Ağlamaktan gözlerin kurur.
Kendinle konuşmaktan dilin yorulur.
Aşk İçimde Kanayan Bir Yaradır
İçli bir sırdır aşk.
Sevdiğini sevdiğine söylemezsin.
Yaralanırsın.
Yaralarsın.
‘Sevdiğini söyleyemeden ölen kişi şehit üzeredir.’ demiş ya Güzel İnsan (sav), sen de ‘Bu sevda iki şehit kaldırmaz. Ne bekliyorsun hâlâ?’ diye diye dualar edersin.
Gün gelir dua etmekten yorulursun.
Şeyh Edebali Türbesi yetmez.
Hesna Şener Türbesine de gidersin.
Bütün kadınların türbelerini ziyaret edersin.
Değil mi ki yaralı bir erkeği ancak bir kadın anlayabilir.
Kalbin kanar.
Duaların susar.
Elif gibi doğrulmak istersin.
Elif gibi dimdik olmak istersin.
Hesna tutup kaldırsın istersin.
Dağınıklığını toparlasın istersin.