Hal Beyanı – Yakarış

SÜNDÜS ARSLAN AKÇA
Hal Beyanı – Yakarış
 
Sana gelmek vardı uykusuz bir gecenin koynundan kalkıp. Yürüdüğün, koştuğun sokakları arşınlamak, seni solumak vardı ta ciğerimden. İzinin kaldığı tüm iklimlerde gözyaşlarına gömülmek vardı. O mübarek mağarada ağlarını ören örümcek olmak, yuva kuran güvercin olmak vardı.

Gül yüzlüm; hasretin iliklerimde yangınıma sebep. Hissiyatın koynunda yaşanan bir aşk ile kora döndüm. Sen ki, kâinata düşen rahmet… Sen ki Allah'ın en sevgili kulu… Bütün çiçekleri kıskandıran gül kokulu…

Sevgili,
Başımı yastığa bıraktığım anda gözlerimden hasretin gözyaşları ılık ılık ıslatıyor yastığımı. Sadece hasret değil. Belki de sana layık bir ümmet olamamanın ıstırabını yaşıyorum her seferinde. İçimde gidip gelmelerin ayak sesleri… Her yanımda uçurumun başına doğru iten bir el…

Biçareliğin eşiğinde kalakalıyorum. Ellerini arıyorum, ellerinden sıkıca tutunmak istiyorum. N'olur bırakma mahşer kalabalığında beni.  Sana layık bir ümmet olamamanın kızgın kumları üzerindeyim. Şefaatinin gölgesi düşsün üzerime, gölgeleneyim.

 Sevgili,

Gözlerin bizler için hep ıslaktı, ayak tabanların şişmişti dua etmekten.Ümmetin içindi akıttığın gözyaşı,ümmetin içindi yakarışların.  Ümmetinin selameti her şeyden önceydi.
Nasıl desem bilemiyorum. Öyle mahcubum ki karşında. Her geçen gün eksiklerimiz bir o kadar artıyor. Başımız yerle bir oldu artık. Doğrumuz yanlışımıza karıştı. İbadetlerimize riya, yaşantımıza çirkinlikler bulaştı.  Nefsimizin esiri olmaya başladık. En yakınımızda bulunan bir mazlumu görmez olduk. Birbirimizi kırıp dökmek normalleşti. Öksüz ve yetimler sen gittiğinden beri başları okşanmaz oldu. Boynu bükük, biçareler şimdi.

Sevgili,
Sen gittin ya, ümmetin birbirine düştü. Birbirlerinin yüreğini kana buladılar.  Ocaklarına ateş düşürdüler. Biz bu yaşantıyı hak ettik Ya Resulüm. Maneviyatımız yara aldıkça aşk sefil kaldı. Kalbimiz karardı, temiz duygulardan uzaklaştı. 
Alemler senin yüzü suyu hürmetine yaratılmıştı. Ümmetinin duasını saklı tuttun mahşere. Biz merhametine, sevgine muhtacız. Allah’ın huzuruna çıkmaya yüzümüz yok. Bir senin aşkınla aydınlanır yüreğimiz. Bir senin aşkınla diner acılarımız.

Sevgililer Sevgilisi;
Yine bir geceyi uykusuz geçirdim. Yüküm öyle ağır ki, gözyaşlarımın hafifletmesi çok güç. Aç susuz düştü yüreğim. Aşkınla doyur Sevgili. Öyle bir sevgi tohumu bırak ki sarhoş olayım Sen'i yaşamaktan. Öyle bir benİ tüketeyim ki sadece SEN’ i yaşasın.

Kırılgan düşlerimden süzdüğüm acılarımı savuruyorum üzerimden. Umutla uzatıyorum ellerimi. Resulüm darda bırakmaz ümmetini. Gül kokulu bulutlar geziniyor üzerimizde. Ellerim semaya açıldı. Bulutlardan rahmet gözlüyor üzerine. Gözlerim umudun kapısında, Sevgilinin kirpiklerinin ucunda. 

Ümmetin vuslat gününü bekliyor. Bütün sen olacağı günü… O günde şefaatçi olacağının ümidini yeşertiyoruz. .Baharların umuduna bel bağladık. .Allah’ın rahmetine, Resul’ünün şefaatine sığındık. Sevgili;  her geçen gün biz ne çok eksildik. 

Sevgili… Biz sevdik gülü…

Selam ile…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir