İSMAİL OKUTAN 
 Sevgiliye Adanmış Şiir
 Sevgili davet etti bu gün Medine’nin şafağına
 İçimde bir deve kervanı, günahlarla yüklü
 Altında ezile büzüle geldim huzuruna
 Boynum bükük, ayaklarım çapraz yürüyor
 Kara, kuru yüzüm buruşuk, kalbim buruk
 Mahcup, bin pişman bir suçlu gibi geldim
 Bir elektrik akımı çekiyor kalbimi Ravza’ya doğru
 Yağmur doluyor gözlerime ey sevgili, akıyor sana doğru
 Birden bir ses yankılanıyor; gel, gel buraya doğru
 Geldim divanına ey sevgili istiğfarımı kabul buyur
 Bu şehri aşkıma yüklemek için geldim divanına
 Geçtiğin yerleri içime doldurmak için geldim
 Elimde değil ama kalbimde incilerin yıldızı
 Hücre-i saadete doğru eriyip aktı bütün kalpler
 Göklerden ve arştan daha üstün bir şerefle şereflendi
 Nemlendi gözlerim
 Medine bir aşk medeniyeti, ışık yumağını gönderiyor içime
 Tek bir yürek oldu gelenler, bu gün günlerden vahdet
 Adım adım kaybolup gittim sokaklarında
 Ayak izini arıyorum ey sevgili, kokun sinmiş caddelere
 Hamza heybetlice yürüyor yanıbaşımda
 Selman seni arıyor, Bilal sana ağlıyor
 Veysel seni bulamıyor, aşkı ile yanıyor
 Üveyik duygular ile ağlarım halime
 Toprağı ravza kokuyor, buram buram hasret
 Mutahhara duygularım depreşiyor içimde
 Yüreğimde yangın, aşkını içmek için geldim
 Ah bir alabilsem içime sevdanı
 Dirilmeyi beklerim bakışlarında
 Ah bir bulabilsen ayakların tozunu
 Yürüdüğün çölde kaybolsam
 Kaybolup gitsem kumların arasında
 Taşlardan fışkıran ormanın içinde
 Bir gölge bulabilsem kendime
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

