Masumlar Apartmanı Her Yerde

SELAHATTİN YILDIZ Masumlar Apartmanı Her Yerde

SELAHATTİN YILDIZ
Masumlar Apartmanı Her Yerde
 
İyi bir dizi izleyicisi olduğum söylenemez. Çünkü her hafta bir dizinin devamını beklemek gibi bir alışkanlığı hiç edinemedim. Tabi kış ayları mecbur evde olduğum için üst üste denk gelen haftalar oluyor. Öyle zamanlarda da tabi ki benim de ayaklarımı uzatıp izlediğim bir dizim oluyordu.
 
Pandemi döneminde aynı kış ayları gibi evin adresini gösterdi hepimize. Bir diziye takıldım. TRT 1 de yeni başlayan “Masumlar Apartmanı” dizisi. İlk bölümünü güzel buldum ve kendi adıma izleyebileceğim bir dizi geliyor derken birden olaylar değişti. Sonraki bölümlerde devam etmek istemedim ama eşim izlemekte ısrarlıydı. Ben ciddi anlamda rahatsız oluyordum izlerken. Baktım eşim izlemekte ısrarcı artık bana mutfağın yolu göründü. Ama her hafta ucundan kulağından izlemeye başladım. Diziyi hala izlemiyorum ancak izlenmesi gereken bir dizi olduğunu düşünüyorum. İlk defa izlemek istemediğim bir şeyin tavsiyesini yapıyorum. Bu da benim içimdeki masumlar apartmanının karanlık odasında gizlidir belki de. Açıkçası beni rahatsız ediyor, etmeyenlere iyi seyirler diliyorum.
 
Toplumda bizimle birlikte yaşayan fakat bazı rahatsızlıkları olan aslında o kadar çok insan var ki, onların bu yanları bize hep takıntı olarak göründü. Takıntı ile hastalık aynı değil. Takıntı çoğu kez psikolojik baskıya maruz kalmadan oluşabiliyor. Ancak bize takıntı gibi görünen hiçte öyle olmayan ve sahibinin hayatını kısıtlayan çok rahatsızlıklar var. Dizide bir ailenin içerisinde kümelenmiş bu hastalıklar zinciri aile fertlerinde farklı şekillerde nüksetmiş. Temizlik, namus, eşya toplama gibi konuların insanın hayatını nasıl kısıtladığını görüyoruz. Aslında hepsi kararında olunca çok normal fakat aşırısı yaşandığında hayatı çekilmez kılabiliyor. Temizlikten bıktırmak, gereksiz eşyaların dayanılmaz kalabalığı, namuslu bir insanı zorla namus çizgisine çekmeye çalışmak gibi anlamsız tutumlar.
 
Bazı insanlar ve olaylar bize “yok canım böyle insanlar da var mı” dedirtecek derecede bizi etkiliyor. Belki kendimizde de var birtakım şeyler. Ancak çevre ve ailenin durumu bunu ya belirginleştirmiş ya da önemsiz denecek seviyeye indirgemiş. Çok acı bir durum ülkemizde çocukluk, gençlik ve erişkin yaşlarda tacize uğramamış kadın sayısı çok az. Her bir kadının içinde böyle bir duyguyla yaşadığını bilmek zorundayız. Aslında apartmanımız değil içindekiler masum.
 
Masumlar apartmanı her tarafta. Bütün illerde, mahallelerde köylerde. Her tarafımız masumlar apartmanı. Çocukluk dönemini iyi geçiremeyen bireyler topluma potansiyel problem olarak katılıyor. Yeni bir bina yapılırken içine sadece eşyaların ve insanların gireceği düşünülür. Statik hesapları depremlere göre hesaplanır. Gümümüzde evler çok sağlam yapılıyor. Sektörden geldiğim için de çok iyi biliyorum. Yeni binalar kale gibi. Peki ya yeni oluşan aileler, evliliğe yeni adımını atmış bireylerin statik durumu ne acaba. Binalar depremde sağlam kalacak ama içlerinde yaşayan aile bütünlüğünü koruyabilecek mi? Boşanma davaları en ufak meselelerin sonrasında nüksediyor. Kırılganlaşma baremi yükselmiş bir insan modeli türedi içimizden.
 
Yine bizim dönemimiz yaralı bereli bir şekilde bunu atlattı. Atlatmadı da hadi torpil geçeyim sıyrıklarla atlattı diyelim. Gelecek neslin durumu beni çok endişelendiriyor. Kaygısız, sorumsuz, umursamaz, hayata atılacak yaşa gelmişler ve hala ebeveyn gölgesi altında durmakta ısrar eden bir nesil. Bunun yanına bir de yukarıda bahsettiğimiz problemleri eklediğimizde sonucun ürpertici olduğunu görmek o kadar da zor değil.
 
Umarım bu benim hayattaki en büyük yanılgım olur. Gelecekte masumlar apartmanının sayısının çoğalacağından çok endişeliyim. Aileler adına, toplum adına, ülkem adına…
 
Masumlar Apartmanı Her Yerde

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir