İSMAİL OKUTAN 
 Ah u Figanın
 Bu şehrin akıl tımarhanesi burası mı
 Yoksa intihara koşan gönül yarası mı bu
 Gönül yarası kabuk bağlamaz öyle kolayca biliyorum
 Biliyorum turnalar istek vadilerinden uçmuş da gitmiş
 Kayıp giden yıldızlar meğer benim düşüncelerime aitmiş
 Bilemedim ki
 Çorak toprağı karıp aşk toprağı yapan kan
 Kimden dökülmüş
 Ağaç diplerinde bütün sevdalar tek tek bunun için ölmüş
 Kendi kulaklarımla duydum, aklımda çığlıklar atıyor merhamet
 Çılgına dönüyor üzerine savaş yıldırımı düşmüş masum beldeler
 Tahtına kurulmuş oturuyor zalim ve gaddar bir kartal
 Ah bir gün leşleri bırakıp inine döner mi bu çakallar!
 Arzu kuşları uçmuş bu gecenin karanlığına doğru
 Bense yine yandım senin sevdanla, senin aşkınla
 Sen karanlıktaki ışık değilsin
 Gökteki mavi bir ışıkta parlayan dolunaysın
 Bir huzme ışığın içinde binlerce hüznü asırlarca taşıyan kalaysın
 Neden rüyalarıma giriyorsun her gece bilemedim
 Senden aşkından, narından gayri bir şey istemedim
 Çile rüzgârları serinletir bedenimi, ben bunu dilemedim
 Dileğim zamana isyandı
 O sevda gelip içimde yandı
 Ah, ah u figanın soğutur ateş vadisinde yüreğimi
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

