İSMAİL OKUTAN 
 Bakma Sen Öyle Kurumuş Bedenime
 Bakma sen öyle kemikleri çıkmış, kurumuş bedenime
 Bakma sen öyle benzi beti sararmış kara kuru yüzüme
 Ben bir kuşanabilsem Âdem’den gelme soyumu
 Barajları yıkıp bir salsam ırmaklarımı, suyumu
 Bütün kıtalar, denizler ve okyanuslar benim olur
 Benim olur rengârenk çiçekler
 Benim olur mavi gökler ve harika göller
 Duvarları yıkıp bir salsam okyanuslarımı
 Yepyeni ormanlar büyütür içimde çöller
 Bakma sen öyle kemikleri çıkmış, kurumuş bedenime
 Kalbimi deldiler, boşaldı duygularım, gamsız bir adamım
 Ağaçlarımı kestiler, kayıp bir vahayım ben şimdi.
 Kara kuru bedenimi vurdu avcılar, şimdi ağıtsız bir ölüyüm
 İçim dışım kavga doldu, herkes böyle tanır beni
 Sevdan ile tutuşan bir yunus kabul et beni
 Canımı yaktılar, etrafım cinayet kokuyor
 Çağdaş bir Yusuf’um ben, kardeşlerim ihanet kokuyor
 Bakma sen öyle kara kuru yüzüme
 Zulüm dolu dünyadan kaçıp kalbine yaptım göçümü
 Özgür sulara kaçıp sana açtım gözümü
 Kalbimi ezilmişlikten kurtaracak kim var?
 Ey Zümrüdüanka’m, boşalmış kalbimi doldur ey yar
 Bendim, gemiyi durduran yüzü kara kuru adam, günahkâr
 Yunus’un içinde bir Yunus kabul et beni…
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

