İSMAİL OKUTAN
 Şu Yangını Haber Veriyorum Sana
 Organlarımı dağıtıp kavuran ateşli bir rüzgâr esiyor içimde
 Kaplıyor her yeri, dağları, taşları, yuvaları, yakınları ve uzakları
 Kapatıyor yer yeryüzünde oluşmuş çatlakları
 Dünyaya meydan okuyor yüreğimden esen aşk dolu rüzgârın serinliğiyle
 Sizi çağırıyorum yangını söndürmeye ey kelebekler
 Elbette ey kelebekler sizi çağırıyorum
 Sizi çağırıyorum rüzgârı geri çevirmeye
 Ateşin yakıcılığını, rüzgârın alevlendiriciliğini
 Şu amansız yangını haber veriyorum sana ey deli ırmak
Ey kelebeğin kanadında harf harf esen hafif rüzgâr
 Sana haber veriyorum şu bitimsiz yangını
 Sana haber veriyorum şu dünyanın vahşet ateşini
 Bana bıraktığın gülüşleri unuttum göl kenarında
 Yüreğimdeki sevgiler sana ait ey yar
 Yüreğimde sana at bir yara var
 Ebuzer yalnızlığı kaplar içimi o ateş gibi
 Yetimim ben bu hüzün dünyasında
 Parçalanmış yüreğim acılara bulandı
 Sen gittiğin gün ey yâr
 Artık rüyalarıma dal ey direnişin ruhu
 Sevgini merhem diye kalbime sür ey yâr
 Gülüşlerini ruhumda taşıdım bugüne
 Soylu isyanlar biriktirdim içimde
 Ben sussam da haykırır çağın suratına
 Sel olur, bir çağlayan gibi akar gider
 Su olur çağıldayarak akar, susuz topraklara doğru
 Şu amansız yangını haber veriyorum sana ey deli ırmak
 Sana haber veriyorum şu dünyanın vahşet ateşini ey kelebekler
 Ey rüzgârın oğlu gel, bu gece yaralı kuşları  
 Ve yaralı bilinci kurtar şu yangının elinden
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

