NECATİ SARICA
Güneş Isıtır mı Hiç Kendini
Al beni götür zülfün zülfikârı ucuna
Al beni götür gözlerinin ucuna altın telleri gibi duvağının ucuna
Al beni götür beni çarşılara
Beni çarşılarda
Kırık bir rüyadır diye
Rüyaların kırık bir sesidir diye
Kumda oyunu yar diye bilen gemiler gibi iyi çocukların sözlerine ver beni
Buruşturulmuş bir çikolata kâğıdı gibi denizde iyi çocukların
Buruşturulmuş ve atılmış bir çikolata kâğıdı gibi
Götür beni iyi çocukların köyüne
Bir kitapçının bilemediği
Ve köy ve köyün aklı ve köyün cehenneminde
İyi çocuk olduklarına say
Şiir diye yazdıklarını
Bir kitaptır diye ve kimsenin göremediği
Diye diye iyi çocuklara
Sonra hüzn-ü âlâ’dan
Sonra aliyy-ül âlâ’dan
Gelmiş bir yaradır diye al götür beni sor beni çarşılardan
Azatsız bir köleyi üşüyen köpeklerin kalbidir diye
Üşüyen horozlara rengârenk kazaklar ördüğümü söyle
İlmek ilmek söküldüğümü damarlarımdan
Akan kanını yoksulların yoluna akıtır diye
Başı dumanlı dağlarımı mı aldın
İncecik dağ yollarında yürüyen yüzün yüklü kervanlarımı
Sevdalı bir ay gibi dönüp dönüp sende biriktiklerimi
Sevdalı bir ay gibi dönüp dönüp bende biriktiklerini
Ve çarşıların içinden geçerken kervanlarımı söyle şarkılardır diye
Söyle kendi kendine güneş erken doğmuş diye
Söyle kendi kendine bir şarkı söyle
Güneş erken batmış diye
Söyle kendi kendine güneş erken doğmuş diye
Söyle kendi kendine güneş erken batmış diye
Sadece güneş varmış diye bir şarkı söyle kendine
Güneş olursan güneşin doğarsa kendi kendine
Kimsenin sana ay
Kimsenin senden dönmediği bana
Kimsenin senden söylemediği
Çarşıların içinden geçerken
Şarkıların içinden geçerken
Aynaların içinden içine geçerken
Beni çarşıların içinden
Beş kuruşa ver beni çarşıların içinden
Yeni bir horoz şekeri alırsın belki kendine
Haydi, sen şarkılar söyle kendi kendine
Çarşıların içinden geçerken sen
Belki üşüyen bir horoz sesi alırsın kendine
Rengârenk kazaklar örsün diye