SELAHATTİN YILDIZ
Niyet Ettim İnsan Olmaya
Cengiz Aytmatov ve Muhtar Şahanov'un söyleşileriyle oluşan "Şafak Sancısı" kitabında okumuştum. Efsanelerde şöyle bir söz varmış. Söz Tanrı'ya ithaf edilmiş. "İnsanoğluna her şeyi verdim, sadece niyeti kendisine bıraktım" Bu söz beni tuttu ve bırakmadı. Daha önce üzerinde fazla düşünmediğim niyet kavramına yoğunlaştırdı. Oysa niyet her yapılan işin sonunu bir karara bağlar. O bağlanan karar, niyetle başladığımız işin bitişindeki mahsuldür. Acaba biz hangi niyetlerimizin mahsulüyüz.
Muhtemelen "İnsanoğluna her şeyi ben verdim, sadece niyeti kendisinden" sözü semavi bir dinin boyasıyla boyanmışa benziyor. Konumuz bu değil. Biz sözün gücüne odaklanalım. İnsanoğluna verilen her şey nedir öncelikle bunu düşünelim. O her şey bize de verilmiştir. Ancak "her şey" bizde nasıl tezahür etmiş ve biz o 'her şeyden" ne kadar nasiplendik. Niyetlerimiz bize "her şeyden" ne kattı ne eksiltti.
Düşünün ki bir kararın eşiğindesiniz. Bu karar iyi ve kötünün arasında. İyi ve kötü kararının ortasında da siz varsınız. Vereceğiniz karar niyetinizdir. O halde siz niyetiniz neyse osunuz. Buradan anlaşılıyor ki niyet hayatımızın tam merkezindedir ve biz neye niyet edersek sonucu o niyete göre tayin etmiş oluyoruz. Bu anlamda insan için niyet çok önemli bir husustur. Çünkü canlılar arasında kendi iradesiyle niyete duran tek varlık insandır.
Bitkiler ve hayvanlar onlara yüklenen özellikleri yapmaları gereken doğrultuda hareket ederler. Tohum toprağa düştüğünde niyet etme hakkı yoktur. Güneş, ışık, su ve toprak onun kaderidir. Hayvanlarınsa iç güdüleridir. Yani niyet olmadan doğrudan karara yönelik hareket ederler. Ancak insan yapacağı iş öncesinde bekler ve niyetiyle karara varır.
Öyleyse yazının başlığında dediğimiz gibi dersek insan olmanın erdemine ulaşmış olacağız. Neydi o başlık. Niyet ettim insan olmaya. O halde şöyle dersek sanırım yanılmış olmayız. İnsan, biyolojik olarak anne babasının, düşünsel olarak niyetlerinin çocuğudur. Çocukluktan çıkıp akıl sahibi olma noktasına vardığımızda artık kendimizle baş başa kalırız. İşte o zaman başlar niyetin hayatımıza dokunması.
Niyet ettim evden çıkmaya.
Niyet ettim haksızlık yapmaya.
Niyet ettim işin güzelini yapmaya.
Niyet ettim başkasının hakkını gasp etmeye.
Niyet ettim görmeyen birine yardım etmeye.
Niyet ettim yaptığım işi kusurlu yapmaya.
Niyet ettim yere tükürmemeye.
Niyet ettim haram yemeye.
Niyet ettim adam kayırmaya.
Niyet ettim insanlar arasında adaletli olmaya.
Niyet ettim başkalarının arkasından konuşmaya.
Niyet ettim işime geleni yanlış dahi olsa yapmaya.
Niyet ettim menfaatim için yalan söylemeye.
Niyet ettim kimse görmese bile bir kuşa su vermeye.
Niyet ettim içki içmeye.
Niyet ettim yoldaki taşı almaya.
Niyet ettim evladımın rızkını kumara vermeye.
Niyet ettim görevimi kötüye kullanmaya.
Kişi sözüyle söylemese dahi içinden gelen sese uyarak yapacağı işin niyetini ortaya koyar.
Bu listenin devamını size bıraktım. Elinize kalem kâğıt alın ve şimdiye kadar sizi etkisi altında tutan niyetlerinizi yazın. Ortaya çıkanlar bugüne kadar yaşadığınız hayatın muhasebesi olacaktır.
Görüldüğü gibi niyet sadece ibadetler için geçerli bir husus değildir. İnsan yapacağı her işi niyetin harmanından geçirir. Değil mi ki “ameller niyete göredir"
İnsanı iyi bir niyete yönelten şey sanıyorum ki anlam arayışıdır. Şayet kişi yaşadığı hayatın anlamını düşündüyse niyeti de o yönde hareket eder. İnsanın anlam arayışı varoluşunun sebeplerini sorgulayışı bu anlamda çok önemlidir. Kişide anlam arayışı gayesi olmadığında niyeti de o yönde hareket eder. Hani dedik ya insan vereceği kararın ortasındadır, onu ise niyeti belirler diye. Anlam arayışı sınavını geçmek bu yönde belirleyici bir rol oynamaktadır.
Biz hayatı anladığımızı sandığımızda neye niyet ettik. Bugün bulunduğumuz yer dün niyet ettiğimiz ne varsa hepsinin toplamıdır. Bizi biz getirdik buraya. Burayı sevdiysek de sevmediysek de bizimdir.
Niyet doğru ve yanlışın ortasındadır. Önemli olan sizin niyetinizin hangi tarafa geçtiğidir. Niyetin hangi tarafa geçtiyse sen o'sun. Öyleyse niyet edelim insan olmaya. İnsan olmak o kadar kolay bir şey değil. Meleklerden yukarıda olmak var, hayvanlardan aşağı olmak da.
"İnsanoğluna her şeyi verdim, sadece niyeti kendisine bıraktım" sözünü önümüze ışık tutarak söyleyelim. Niyet ettim insan olmaya.
Nefis insana her şeyi yaptırır. İnsanı kendisinden inancı ve niyeti korur. İnancın derecesi de niyetlerimizde saklıdır.