İnsan Ne Zaman Ölür

LEYLA KARATAŞ İnsan Ne Zaman Ölür

LEYLA KARATAŞ
İnsan Ne Zaman Ölür
 
Gül karası duygular, tutsak yarım yaşamlar
Ne çok özleriz o saflığı
Çocuk ruhlarımıza hapsolmuş takvim yaprakları bir bir düşer
Kelime dağarcıklarını dinleyen ufuk sordu
Lekesiz mutluluk kitabı yazılmadı mı
Küfür gibi dile gelir ikilemler
İçime dokunur güle dokunmamış gamsız uykular
Kara kaplı defterden yüzümüze vurulan derdest sabahları
Bilemezsiniz
 
Aslında gidilecek yer hiç olmamıştır
Kucaklayacak şafak
Sürüklenir ığıl ığıl birbirine günle gece
Tek başına değiliz, ama yalnızız
İçinde, çifte kavrulmuş acının damağımızda bıraktığı o tadı
Silemezsiniz
 
Bir gölge gibi nereye yansıyacak belli olmayan
Özlemin mekruh aksi
Her evde, her gönülde kopmak üzere olan uçurtma kuyruğu
Tozlanmış raflarda
Gözlerinizin üzerinden geçtiği satır satır yürekler
Yıllar geçtikçe hafızanızdan hiç gitmeyen o roman kahramanı
Gidemezsiniz
 
Dile düşer sevda
Yılgın terketme haykırışları
Kaypak sonlara kucak açan yangın
Hiç beklenmeyen o sancı, tesadüf fırtınası mıdır
Yalan arayışların boğuk sesi
Tepenizde mış gibi yaşatılan üzerinde adınız yazılı taş
Ne uzun yolculuktur dar bir oda, susuz, uykusuz
Kimsesizsiniz
 
Üzüntülü bayram sabahları
Geride kırık dökük hatıralar
Yazılmayı bekleyen onca gülüş
Sırça saraylardan kaçan ölüm kanatları
Tutunamayanlar
Düş müydünüz
 
İnsan ne vakit ölür…
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir