Warning: Attempt to read property "post_excerpt" on null in /home/asanatlar.com/public_html/wp-content/themes/sahifa/framework/parts/post-head.php on line 73

Düşerken Sevdaya Saat Üç On Beş

LEYLA KARATAŞ
Düşerken Sevdaya Saat Üç On Beş
 
Gün ki anasından doğmuştur çoktan
ve yorulmuş yürek acıya doygun
ardımda buseler kalmış hiç yoktan
canımda o soluk, canımda vurgun
aşk damlıyor cana batan her oktan
 
Hayat da üşümüş kayıp şarkısı
gün bitti bitecek saat üç on beş
neyse ki üstümde sevda hırkası
yüzüm güneşe eş yüzümde güneş
sesimde sevdanın sonsuz yankısı
 
Ey hayatı sarsan içli serzeniş
sabaha uyanır tüm börtü böcek
aşk ne bent dinler ne de iç çekiş
ama ayrılıklar nerden bilecek
bu nasıl bir dünya bu nasıl bir iş
 
Bilmem daha kaç ay, daha kaç gün var
ey sevdasıyla hep diri kaldığım
bir hasret, yalnızlık bir de dört duvar
yetmez mi yıllardır haber saldığım
yollarım hep yokuş, yollarım hep kar
 
Ah, ayım yıldızım hiç yok ufkumda
kırık bir aynadan baktım hayata
hep seni arayıp durdum uykumda
her şeyi içime hep ata ata
içime serpilen çölden bir kumda
 
Yokluğuna gelir saklanırım ben
saklımsın sen benim hem de yasaklım
avuntum verdiğin o buselerden
sendedir yüreğim sendedir aklım
senden geçemem yar, geçerim serden
 
Uykuya doymadan gün doğdu yine
koşturur bak yine sersem saatler
çağırır beni aşk kendi evine
seni anar kalbim seni gök ve yer
söyle n’oldu elimdeki eline
 
Kalabalık yerde beni arama
ıssızlığım saklar seni hadi gel
şarkılarınla gel dokun yarama
senin bir şarkın bin merheme bedel
türkülerinle gel, artık gel ama
 
izin düşsün yine tüm türkülere
yıkasın gönlümü aşk yeni baştan
sevdan düşsün yine tüm öykülere
ve yeniden çıkar sen beni baştan
çıkıp tüm yollara gül sere sere
 
Sürüp gitsin sevişmeler yeniden
ve gülüşlerimiz sürsün yarına
sevdadan bir ateş öyle aniden
düşerken gelincik tarlalarına
düşerken sevdaya yine sen ve ben
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir