ZEYNEP SEYYAH AK
 Nefesimizde İsyan
 Bir namlu ağzına benzer kudretin bir dönüp baksan
 Bu ziyan vakitlerin eğleşen sarhoşluğuna
 Parçalı bulutlu bir gök arar vücut şehrimiz
 Sıyrılmaz üstümüzden cansız bu ruh bu beden
 Kerbela’dan beri kanlı elbiselerimiz
 Ve yaslı bütün yeryüzü
 Cennet çocuklarından sonra
 Kenetlidir ayetler şakaklarımızda
 Ateşin ey İbrahim kaç zaman kimi yaktı
 Bu tufanı çağıran senden sonra hangi çağ
 Yükseldikçe o sular bekledikçe ateşler
 Nuh'un gemisi dağ ararken dağlar yankılandı
 Hep can havlinde kaldı o kor
 Hangi fermanla göğsünden suları azat etti
 Hacer’in ayaklarındaki çöl 
 Kalbimizin ahını kuşanan çöl ışıttı
 Ateş böcekleri gibi ışıttı Yusuf’un kuyusunu
 Sabrın mahşeri değil midir bu durak
 Bu dudaklardaki zehir asrın yasını susar
 Hangi dert öldürür Eyyüb'ü
 Sabrı bileyen bıçak göğsünde iken
 Sen miydin ey İsmail bıçağın kehaneti 
 Yazmadı mı kalem fermanın muştusundan habersiz
 Kurban edilen koçun kan rengi şimdi sular
 Cemresiz tüm sabahlar bir ahla kanar şimdi
 Nerede kaldın ey üzerine taş koyulan şahadetin müjdecisi
 Çürümüş ağaçlardan farksız ruhumuzu yontan kurt zaman
 Bir burak hızına benzer kudretin bir dönüp baksan
 Bir kıtlık kıran gibi kalır bize yalnızlık
 Çoğalır boran gibi nefesimizde isyan…
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

