Şiirde Türkistan Üslûbu

AHMET URFALI Şiirde Türkistan Üslûbu  

AHMET URFALI
Şiirde Türkistan Üslûbu  
 
Türk kültür ve medeniyetinin her alanda soyut ve somut değerleri mevcuttur. Dünyanın her yerinde var olmanın gereği genel kabullere dayanır. Türk kültürü, Türkistan’da mayalanmış, yetkin ve olgun bir seviyeye yükselmiştir. Bu durum, beş bin yıllık bir zaman diliminde ‘’Türk Kültür Havzası’’nda bir hayat alanı edinmiştir. Türkistan’dan doğan bu muhteşem kültür; Asya, Afrika ve Avrupa’da hâkim hâle gelmiştir. Askeri üstünlük, bir kasırga misali eser. Fetihler, kültürel yönden desteklenerek gönüller kazanılır. Yüksek Türk kültürünün insani değerlere verdiği önem sayesinde zaferler pekiştirilmiştir. Türkistan, Horasan ve Anadolu merkezli olarak gelişen Türk kültür havzası günümüzde de varlığını sürdürmekte, geleceğin ufkunda yeni dirilişlerin ve atılımların vaktini beklemektedir. Biz burada konumuz gereği şiirde Türkistan üslûbu üzerinde duracağız.
 
Doğuda Gazneli,  batıda Selçuklu ordularının fetih hareketlerinin zaferle sonuçlanması üzerine bu iki egemenlik alanında genel adı, ‘’ Sebk-i Türkistani’’ olan Türk yeni bir üslûp belirmeye başlamıştır. Zaman içerisine Babür sahası ile Anadolu’ya yayılan bu anlayış Türkçe’nin gücünü göstermesi bakımından da dikkatleri üzerine çekmiştir. Söz konusu coğrafyada mutasavvıflara gösteriden ilgi ve alakadan dolayı dini ve insani değerler öncelikle şiirde ana tema olarak işlenmiştir. Sufi şairlerin Ahmet Yesevi’den beri işlenip gelen bu değerleri yeniden ele almaları geniş halk kitleleri ve yöneticiler tarafından heyecanla karşılanmıştır.
 
Türkistan üslûbu; IX. Yüzyılın ikinci yarısı ile XII. Yüzyıllar arasındaeser veren Horasan ve Maveraünnehir (Batı Türkistan) şairlerinin hamasi bir ruhla sade, tabii, akıcı ve dış dünyayı gerçekçi olarak anlatan tarzını temsil etmektedir. *
 
Türkistan üslûbu farklı isimler altında Türk egemenliği altında bulunan memleketlere yayılmıştır. Türkistan edebi havzasında Türkçe yazan şairler tarafından oluşturulan bu akım; ‘’dilden ziyade estetik, düşünce ve hayâl dünyası’’ bakımlarından önem taşımaktadır. Türk düşünce ve estetiği üzerinden yürütülen bu çalışmalar şiir sanatında yer edinmiştir.
 
Türkistan üslûbu, Sebk-i Hindî adıyla Ali Şir Nevai tarafından Hindistan’da gelişen Fars şiirine tesir etmiştir. Nevai’nin bir şair olarak en büyük hedefinin, o zamanki Türk şairlerinin de hayran olduğu İran edebiyatını benimseyip, Türk ruhuna uygun bir şekle sokarak, Türkçe’yi yüksek bir sanat dili haline getirmek ve bu dilde seviyeli sanat eserleri kaleme almak olduğu düşünülürse, bu teorinin başlangıç noktası daha iyi görülür. Hatta bir görüşe göre bu üslûp, Sebk-i Türkî diye adlandırılmalıdır. Çünkü, bu üslûbun yaygın olduğu dönemde Anadolu başta olmak üzere, İran, Afganistan ve Hindistan’da Türk asıllı sülalelerin hüküm sürdüğü, bu hükümdarlar ve emirleri altındaki çoğu Türk asıllı devlet adamlarının söz konusu üslûpla yazılmış eserleri beğeniyle karşıladıkları ve eser sahiplerini destekledikleri aşikardır. **
 
Bu üslûbunun başlıca özellikleri; belâgat ve fesahat kurallarından uzaklaşmadan yeni, orijinal ve girift mazmunlar, ince hayâller, anlam kapalılığı, az kelime ile çok şey ifade etme olarak belirtilebilir. Böylece mananın söze hâkim olduğu, muhayyilenin ön plana çıktığı ve şiirin karmaşık çağrışımlara açıldığı görülmektedir. Aşırı dereceye varan mübalağa, irsâl-i mesel, istiare, teşhis, kinaye ve mecaz sanatları da bu tarz şiirde çok kullanılmış ve geliştirilmiştir. ***
Divan şiirinde sanat ve anlam derinliğine dayanan bu üslûp akımının temsilcisi şairler arasında Nef‘î, Fehim-i Kadim, Şehri, İsmeti, Naila, Nedim-i Kadim, Neşati, Rasih, Nâbî , Şeyh Galip sayılabilir.
 
Türk edebiyatının dünya edebiyatına katkılarından biri olan Türkistan Üslûbunu yeniden değerlendirmek, ele almak gerektiği inancındayım.
 
_____________________
* Adem Çalışkan Üslûp ve Üslûpbilim Üzerine-2: Üslûp ve Üslûpbilimin Tarihçesi / Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 8 Sayı: 3 / 6 Şubat 2015
 
** İsrafil Babacan Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 3, İstanbul 2009, 29-46. Sebk-i Hindi Şiirinde Yeni-Orijinal Yapı ve Terkipler
 
*** Ali Fuat Bilkan İslam Ansiklopedisi Sebk-i Hindi maddesi
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir