Edebiyat Sosyolojisi

AHMET URFALI Edebiyat Sosyolojisi

AHMET URFALI
Edebiyat Sosyolojisi
 
Her sanat alanın kendine ait bir sosyolojisi vardır. Sanat, doğrudan kişi ve toplumları ilgilendirir. Edebiyat, bir söz sanatı olduğu için toplum ve bireyle iç içedir. Edebiyatın ana malzemesi olan dil, toplumsal bir olgudur.
 
Nurettin Şazi Kösemihal, Edebiyat Sosyolojisine Giriş başlıklı makalesinde konuyla ilgili şu soruları sorar: Edebiyat nedir? Edebiyat kavramının çözümlemesi, edebiyat sözlü yazılı bir dil midir? Edebiyat bir bilgi midir? Edebiyat bir anlam bir düşünce midir? Edebiyat bir eylem tekniği midir? Edebiyat sosyolojisinin cevap aradığı bu sorular, ilgili alanın temelini meydana getirir.  
 
Sanat eserleri; cosmo – bio – psiko – sosyal içerikli birer üründür. Bu konuların çözümlenmesi gerekmektedir. Edebiyat sosyolojisi; sanatçı, toplum ve toplumsal değerler bakımından çözümlemeler yapar. Edebiyat sosyolojisi çalışmalarına 2. Dünya Savaşından sonra Batı’da başlanmıştır. Düşünürler, edebiyat eserlerinin toplumsal ve kültürel kurumlarla bağlantısını açıklamaya çalışmışlardır.
 
Türk Edebiyatında konu oldukça yenidir. Bazı eser değerlendirmelerinde; “Yazar toplumun aynasıdır. Edebiyat toplumun aynasıdır” sözleriyle yazarın/edebiyatın/eserin toplumsal değerlerle ilgili yönleri ele alınmıştır.
 
Sezai Coşkun, Türkiye’de Edebiyat Sosyolojisi Çalışmaları adlı makalesinde, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’nun, Bayburtlu Zihni üzerine yaptığı monografik çalışmanın edebiyat sosyolojisi alanında yayınlanan ilk yazı olduğunu belirtir. Ülkemizde edebiyat sosyolojisi yeni olmasına karşılık, bu alanda teori ve uygulama bakımından pek çok çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır.
 
Hasan Yazıcı, Edebiyat Sosyolojisine Toplu Bir Bakış Sosyolojinin Tanımı v e Diğer İlimlerle İlişkisi adlı makalesinde Edebiyat sosyolojisinin konuları şöyle sıralar:
1- Yazarlar hangi değerleri kullanmıştır?
2- Aynileşme ölçüsü olarak yazarlara yardımcı olan değerler nelerdir?
3- Edebiyat eserleri hangi beğenilere, hangi toplumsal gruplara yönelmiştir?
4- Edebiyat, önceden var olan hangi değerleri destekledi, hangi değerleri yıktı ve hangi yeni değerleri öne sürdü?
5- İcatta, rol yapılan ve kurumlaşmış davranış kalıplarının yoğunluğu nedir?
6- Edebiyat tarafından edebiyat yolu ile özel bir edebî davranış gerçekleştirildi mi gerçekleştirilmedi mi?
7- Edebiyat toplum biliminin konusu olan davranışlar nasıl yapılaştı, toplumsal alanla ilişkilerinde hangi değişim ve etkilerle karşılaştı?
 
Edebiyat, birinci derecede sanat olmasının yanında aynı zamanda bilim ve eğitim dalıdır. Edebiyat bilimi, sosyal bilimler arasında yer alır. Sosyal bilimler, dünyanın ve hayatın insani ve toplumsal yönlerini inceleyen bir akademik disiplinler grubuna verilen addır. Edebiyat bilimi; edebiyatın kuramlarını, tarihsel gelişimini, çözümleme yöntemlerini, değerlendirme ilkelerini, yaratıcılık- üreticilik süreçlerini belgelere dayanarak araştıran bilim dalıdır.
 
Eğitim alanında, edebiyat dersinin amaçları Millî Eğitim Bakanlığı tarafından tespit ve tayin edilmiştir. Konu, edebiyat ile dil ve anlatım olmak üzere iki bölüm olarak ele alınmıştır. Edebiyat dersinde 22, dil ve anlatımda ise 23 hedef davranış belirlenmiştir.
 
Dil ve edebiyat çalışmaları birer kültür taşıyıcısı olarak düşünüldüğünden önemle üzerinde durulmuştur. Türkçe ve Türkçeyle verilen eserlerin incelenmesi ve özümlenmesi belirtilmiştir. Eleştirel/yaratıcı düşünme, sorunları çözebilme, araştırma-sorgulama, iletişimde bulunma becerilerini kazanmaları, bu becerileri geliştirmeleri hedeflenmiştir.
 
Edebiyat ve toplum arasında sıkı ilişkiler mevcuttur. Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i, Türk milletinin Hz. Muhammet sevgisinin bir ifadesidir. Oğuz Kağan Destanı, Türk’ün dünya barışı düşüncesinin anıtsal bir belgesidir. Eserleri çoğaltmak mümkündür.
 
Bütün bunlar edebiyat sosyolojinin alanına girmektedir. Edebiyat sosyolojisi, toplumların oluşmasıyla birlikte var olan sanatçı, eser ve toplumsal yapı arasındaki ilişkiyi bir bilimsel disiplin içerisinde inceleyip çıkarımlar yapar.
 
Bugün edebiyat alanı içinde bulunan nazım şekilleri, yazılı- sözlü anlatım yolları ve ürünleri ayrı ayrı olmak üzere edebiyat sosyolojinin alt alanları hâlinde görülecektir. Şiir sosyolojisi, roman sosyolojisi… gibi adlar bilim dünyasında kendini gösterecektir.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir