Naip Özne

HAYRETTİN TAYLAN
Naip Özne
 
öznesiz bir cümleyim, cemalinin kayıp ve gaip kitabında
zamansız, bir yolcuyum, helalinin meçhul naip sıratında
zarfsız bir duruşun yazgısıyım, hasretinin harap ve firak uzağında
mektupsuz bir geleceğin sonsuzluk adresiyim, yollayış sahrasında
adressiz bir aşkın kalbiyim, sevmelerin o’nun masalında
 
2…
çarşaf çarşaf melankoliyi serdim leyl- i hicrana
yunus’un aziz sırlar ummanından, yüzdüm el’azize
kirli dünler ve düşler sularını verdim ateşe
sensizliğin y’ellerine tutulu unutulu deme katıldım aşkla
baharın libasını sunan idris gibi giyindim sevmeyi aşkla
mavi kalmalı yar
mavi kalmalı yarın şehrinaz
 
3…
arındım, yenilgilerin yüreğinde
aktım, telaşların talaşları arasında kendime
derinleştim, yokluğuna yazılmış şiirlerin imge kuyusunda  
geçti, şimdinin şimendiferi hem halimden hem hayalimden
vardım, sündürdüğün umudun son sözcüğüne
evetine yaklaştım
kül oldum
ama kul olmadım aşka/ şehrinaz
 
4…
soluksuz kaldığım yalnızlığın koşusundan geldim an’a
tanımsız kaldığın aşkın ışık ucunda aydınlandım s’ana
bensiz kaldığın zamanın yaslı tarihinde yazıldım aşk’a
vardın, fikrim zikrime 
çözüldü sırrının surları
okundu, yüzündeki sevi sureleri
okundu, meryem suresi’nde nitel duruşun ve durulanışın şehrinaz
 
5…
damlıyor, uzaklarıma ettiklerinin edimleri
sayılıyor, kırlangıçların gözyaşı gerçeği
açılıyor, baharın sarkacındaki huzurun dili
gizleniyor, çiçeğin özünde mest olmuş arının aşkı
filizleniyor, aklın tohumları dest-i sen oluşun yadı
sığamıyorum, senle seni istediğim ben arasında
sığamıyorum, benle, beni istemediğim ”ben“ arasında şehrinaz