Mursi, Son Yusuf

HAYRETTİN TAYLAN
Mursi, Son Yusuf
 
ahdin emin yusuf’u canıyla yazdı davayı
cefanın kuyusunda anlarıyla yazdı anlatmayı
duruşunun tuvalinde şehadet yüzüyle yazdı yazılmayı
direnişinin coğrafyasında, canını şehadet şehri yaptı son Yusuf
 
seccade uyumuş alnın pak yüzü, eğmez başını
firavun’lar hep var, bu yüzden yusuf’lar tükenmiyor
yine aynı acının kartografyasındayız
yine aynı duruşmanın can şehrindeyiz
yine aynı gözyaşı pınarından akıyor geleceğimiz
 
mezarında, duruşunun filizi yeşerecek
çınar kalışını besleyecek gözlerimizden akan nil
yine ölen insanlıktı, sen değil mücahidim
yusuf’un bıraktığı yer ve yârde, sıranı geçirdin
bu nasip rahmanidir, bu kısmet halildir mücahidim
sen muştulu gülün gölgesi, diriliş bülbülünün sesi
insanı eriten gözyaşı uzaklığında durulanıyor geleceğimiz
 
kur’an’a dokunmayı özlemiş bir yüreğin yüzünde okunan sureyim
ol’ma ve sevme yâridir dünya
o’na gitmenin en şerefli nasibinde ağlaşır ağlamak
o’nun için girdiğin zindan, cennettir, nimettir
elvedaya sığmayan düşüncelerin hüzün kitabında okunuyoruz
bir’iz, elif’le başlar kısmetimiz
bir başımız var, bin başlı ejderhalara karşı
 
sisi akrebinin zehirlediği zaman şahidi, duruşma güneşi
ölüm gülüştür, ölüm sevdalı gelindir o’nun için
prangaları çürüten savunuşun emrindedir, dilin ve ahdin
ibrahim’in güllerini soldurmayan samimiyetinde okundu yâdın
boyun eğmeyişin çelik yüreğinde durulandı gelecek ve ders
en yüce aşkın menzilinde, tüm âlemin sevgi selinde yeşerdin
dağlar gördü mezalimi, bir daha eğildiler, bir daha taş bağrı taş oldu
sular gördü, kirli yüzlerin kirlettiği nu cemalini, kuruyup kayboldu
tüm kardeşlerini aynı fragmanda oynatan, diriliş güvercini
duruşunun hicretinde yuva yapmış
hira’dan, nur’dan, direnişin surundan kanadı
uçtular, ölümsüzlüğünü naftalinleyerek
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir