Kalbi Kırık Kelebeğin Aynası

HAYRETTİN TAYLAN
Kalbi Kırık Kelebeğin Aynası
 
kalbi kırık kelebeğin, gözyaşları muhasibiyim
sevmeye üç gün, kalakalmaya bir ömür ankasıyım
aciz bir mecazın koynunda suskun dilin yeni m’anasıyım
yetişmem gereken sevdamda sensizliğe yetiştirildim
artık, taş plak gibi taş bağrım
artık, üç güne sığmaz kırık kalbinin öçleri
artık, uçmaya yetişmez diyemediklerin
artık, kelebek vadisinde buluşmaz öfken
artık, gülün gönlünde dolaşır, asra yemin hasretim
bırak, severek tertemiz öleyim uğruna şehrinaz
 
2…
uyutulmuş bir dünya varken ben uyandırdım aşkı
kandırılmış gerçekler varken inanmaya akla takla attırdım
varılmamış hikmetler varken ben, vardım varlığına
soyulmuş düşlere libaslar giydirdim, fikrin diliyle
menzil aşk ile ilim arasında kendine kalmaya kaynak
aktım aktım, severek şehrinaz
 
3…
kayboluyor nemli durumlar, dumura misafir zamanda
açıyor faslını mana ile hakikat kendi urağanında
yanıyor sevincin şelalesi şems ile şemsa arasında
akıyor umudun narı, aşk ile perma muammasında
birikiyor can kırıklarında gözyaşların aşkın sıratında
nur-u suretinde, nar-ı siretinde, varıyorum varmaya ey yar,

4…
yüreğimin doğusunda doğar, gözlerinin ışıltısı bin kez
içimdeki çocuğun nadaslarına düşer kadınsı ışıltın son kez
yeşerir seviler, serviler, ayrıksı otlar ilk kez
kervanlar bekleşir, sabrımın uçurumunda
fermanlar uçar, şükrümün keskinliğinde
sevmenin ve ölmenin çok ötesinde bilenir duruşum
gelmenin ve gitmenin hücresinde canlanır uğurum
gidememenin kaderine katık olur “hakk“ yüreğim
içimdeki aşk vadisinde temyiz aşkların kelebeği yok
artık, uçmuyorum şehrinaz
içimdeki çocuğun temiz duygularına uygun dil yok
artık, konuşmuyorum şehrinaz
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir