AHMET AYDIN
 Kadim Çeşmenin Tanıklığında Aşka Sürgün
 1
 Çeşmenin dilinden:
 Yol üstüyüm, tanığım, zamana sürgün
 Sırrı, sıvası dökülmüş yüzüm
 Yekindim, yorulmadım, kalbimden akarım
 Berrak ve serin, süzüldüm
 Çeliğe sertliğini veren
 Ağaçta, omçada saldım…
 Çeşme başı:
 Omuzda testiyle gelirler
 Her biri ceylan edasında kızlar
 Korkulu, kuşkulu bakışlar
 Nefesinde sarı salkım iğde kokusu
 Kiminin yüzünde buruşuk durur aşk
 Kimi sarı başak gibi titrer dalında…
 Çeşmenin tanıklığı:
 İhanetin paslı hançerini gördüm
 Aşkın böğründe
 Saçlarından damlayan kanı
 Kederi, tasayı kaderde arayanı
 Dedim ya:
 Yol üstüyüm, tanığım, zamana sürgün
 Yekindim, yorulmadım, kalbimden akarım…
 2
 Kalbimden:
 Bir çeşmenin özgür akışında çırpındım
 Kendime kovuldum, aşka sürgün
 Dağların yüzü oldum
 Döndüm yönümü dağlardan okudum
 Aşkı yeni baştan hatım etmek için.
 Sesimi katım bir çobanın kavalına
 Kulak kestik çobanla dağların yankısına
 Dinlemek için bir daha
 Uykumu çeşmenin akarına yoldaş etim
 Yastığım bana küs, ağrır başım.
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

