CAFER TURAÇ 
 Sahil Aynası 
 Düşlere sor kendini, erguvan ezilsin ayrılığından
 yorgun gitarlar titresin beyaz örtüler üstünde
 bıçak değsin, süzülsün kan, bir sahil anısından
 sen korku ve mücevherat kutularını
 kâmil bir yaş grubuna ayıp telefonlarla soran
 ipekten bir kılıç aralasın sesini artık, aynalardan.
 Rüzgâra sor kendini, söz ayrılsın zencefil kokulardan
 ayart şu tülleri, bıktık yağmur mırıldanmaktan
 geceye kehribar hüzünler düşer,
 tersinden çizilmiş giyotin sehpasından
 ne zaman inecekse o lacivert kederin
 ileri bir tarihte bir sahil kasabasından
 Sulara konuş, dağılsın deniz çeken ay resimleri
 balkonlara çık eflatun değsin saçlarına
 mesut insanlar fotoğrafhanesinde son tenha adam
 bir güz devşir haydutluk payımızdan
 solgun yar aşkına münasip mahcupluğumuzdan
 ve söyle krizantemler nasıl durmalı bu sahil aynasında.
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

