Zamanın Prangası

SELAHATTİN YILDIZ Zamanın Prangası

SELAHATTİN YILDIZ
Zamanın Prangası
 
Demli bir gecenin dikenli yatağında
Beklenen sese kabarır kulaklarım
Eski bir devrin harabe sokağında
Kilitsiz ve paslı kapıların önünde
Babasız çocukların iz sürmeleri gibi
İçimde bir bekleyiş, doğduğum günden beri
 
Herkes var hiç kimse yok, yok gibi
Bu sesler, bu et, bu kemik kimin
Bu vehim değil, uzunca sürgün
Ben varım diye diye çığlıklarda kaybolan
Kim bu doğmayan çocuk, kimin bu ana rahmi
 
Esir almış zamanı uzunca akan nehir
Doğduğumda bir sala bağlayıp bırakmışlar
Hangi devirde kalıp, hangi çağda ıslansam
Hangi denize akıp tuzlanıp kokuşmasam
Ne Musa’yız sarayda ne ehramlı Firavun
Öyle bir garip yolcu akıyoruz damardan
 
Zindanındayız asrın ördüğü duvarlarda
Dövülüyor ruhumuz sular gibi havanda
Ayak izli toprağa düşmüş bu ısız beden
Geçmiş denen zincirle prangalanmış neden
 
Zindanındadır adem, diğer tüm ademlerin
Ten hapsinden sızmaya bir tuğla kırmak kâfi
Güneş bulutlarıyla sır dokurken tezgâhta
Kıstırıp karanlığı, yola düşmek bir daha…
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir