SELAHATTİN YILDIZ
Bir Ömürlük Tebessüm
Bu cendere içinden çıkılmaz uzun bir dere
Neye sahip olduysak bir bir döndü kedere
İçimden oluk oluk mazi boşalır
Söyle ey doğan güneş gönlüm nerede
Zırhını çıkarmış yenik bir asker gibi susuyorum
Kaybettiğim toprağın üzerinde yabancı evler
Ne kapısı ne de penceresi benziyor
Dumanlar içinde bıraktığım yere
Adımı söylüyorum tanımıyor beni eski bir çeşme
Suyunu içip başında dinlendiğim yerde
Su yine aziz yine serin yine kandırıyor
Ey karşıda açan güz çiçeği bizi kim kandırıyor
Beni alıp götürse rüzgâr doğduğum güne
Oradan başlayıp ve uzansam bugüne
Elimi değdirmezdim namerdin örgüsüne
Ne sövgüsüne aldırırdım ne övgüsüne
Gömlek yakamdan dikili boynuma kader
Bu acı bu ızdırap bir ömre bedel
Beni yâr tutmuş alem unutmuş meğer
Bin cefa olan ömre bir tebessüm de yeter