SELAHATTİN YILDIZ
Hisler Aynası
Boş ver demeye başlayalı çok olmadı
Yüzüme anlamsız sırıtan günlerin siretine baktım
Korkularımı endişelerime dost edindim
Köprülerimi eski kütüklerden yaptım
Çocukluğumdan bir an kopardım bu akşam
Onu yırtıp bugüne yapıştırdım
Çakalların sevgisi kadardı bu uyumsuz fotoğraf
Küfür ederek yürüdüm günahı düşünmeden
Sırtıma çakalların hırkasını giydim sıcakta hiç üşenmeden
Yılkı atı gibi terk edildi duygularım
Nerede o dörtnala koşan gençlik aşklarım
Terk edilmenin en ağırı ne diye sorarsan
Toynakların kanar da, yüzüne bakmaz yükünü çektiklerin
Yalandan kule ve saraylar yapmışım meğer
İçine Godiva'yı koyup tahtını parlatmışım
Meryem kucağını açıp anam gibi bakarken
Ruhumu avuçlarıma alıp taş köprüden atmışım
Ve benim bu yitik ruhum
Ürkek bıldırcınların gagasına düştü
Tur dağından inen emir Mushaf’ın ortasına düştü
Musa’nın mızıkçı çocukları Hira’nın sultanına küstü
Ben tövbe tutmaz bir günahkârım
Yine de kapısını tutup bırakmaz avuçlarım
Garbın kılıcını belime kuşanıp
Şarkın çocuklarını katlettim kuytularda
Günahım boğazımı sıkarken uykularda
Eyüp'ün suyuyla yıkanıp kurulandım