MEHMET BAŞ
Unutulmuş Ölüler Defteri
Sevincin kadehinde öfkenin tortusu
Saatler yabancı bir ıslığın kalbinde
Kesilmiş bir ağaç gibi akşam
Süvarilerin dilinde türküler
Suyun akışında mısralar
Ölümün ateşten labirentinde
Alınyazısını çaldırmış imparatorluklar
New York’un imansız caddelerine
Soyu yok edilmiş bir Kızılderili gibi bakarken
Zaman kapkara bir cellât
Kan kusan haritalarda Ortadoğu
Afrika’nın boynunda siyah bir hınç
And dağlarında kırık bir ok
Künyesiz ölüler şehrinde
Pusulasını kaybetmiş gemiler
Mahmur şarkılara bürünmüş gece
Köpüren karanlıkta şehir
Yitik ummanları sayıklayan
Bekleyişler durağında kıyamet
Sesin üryanlığında sükut
Konuşur gibi susan dudaklar
Dağınık rüyaların eteğinde
Tebessümü çalınmış çocuklar
Hüznün kışlağında Uygur sancısı
Çekik gözlü ölümler deltasında
Saplanmış bir hançer gibi Çinli
Eski bir şehrin rüyasında
Uykusu bölünmüş anneler
Unutulmuş ölüler defterinde
Karalanmış cehennem günceleri
Aşkın ve ölümün çiçeği
Hoyrat rüzgârlarda savrulurken