Müziğin Yıkımı

BÜLENT SAĞLAM

BÜLENT SAĞLAM
Müziğin Yıkımı
 
Müzik eserlerinin fiziksel ortamlardan (cd dvd v.b.) dijital ortamlara geçişi müzik endüstrisinin yıkımında başlangıç oldu.1990 lı yılların ilk yarısında “mp3” ve “mp3” çalar kavramları hayatımıza girdiğinden beri müzik sektörü kan kaybetmeye devam ediyor.

Önce Napster ile müziklerin dijital olarak ve tabii ki ücret ödemeden internetten temin edilmesi süreci başladı.Bu süreç yüzlerce dava açılması ve Napster’ın kapatılması sonucuna kadar gitti ancak süreç henüz bitmemişti.

İnternet üzerinden müzik ve sinema eserlerinin ücretsiz paylaşılması için bir çok yeni sistem icat edildi.Direkt indirme yöntemi dışında p2p paylaşım, torrent siteleri, dosya paylaşım sistemleri, tor vesaire.İşin tuhaf olan tarafı; artık kişi başına daha fazla müzik eseri dinleniyor ve sahipleniliyorken müzikle uğraşan insanların geliri 1990 başlarına göre kıyaslandığında % 70 oranında düşmüş durumda.Bu sonuç elbette ki ticari bir sonuç ve bağlı etkenler ve enstrumanları da etkilemekte.Örneğin aranjörler, enstruman çalanlar, vokal yapanlar, müzik eserlerinin perakende satışını yapanlar..

Türkiye’nin megastarı Tarkan 45 yaşında.İşte korsan paylaşımın doğal bir sonucudur bu.Yeni seslerin, yeni müzik tarzlarının çıkmasına yetecek kadar  mali kazanç maalesef artık yok.Tarkan ilk albümünü çıkardığında belki de onunla yaşıt 100 popçumuz daha vardı, 75 bin albüm satana platin plak ödülü verilirdi, bir çok sanatçı da bu ödülü alırdı çünkü albümler fiziksel olarak satılmaktaydı.Şu anda bir çırpıda kaç tane genç sanatçı sayabilirsiniz?

Şimdi gelinen noktada bir anne ya da baba çocuğundan şu cümleyi duysa nasıl karşılar acaba?

-“Ben şarkıcı olmaya karar verdim, bir albüm hazırlıyorum”

Muhtemelen anne babaların yüreğine iner, çocuklarının aç kalacağından korkabilirler  çünkü.

Müzik piyasasındaki yıkımdan söz ederken hiç de küçük bir şeyden bahsetmiyoruz birkaç milyar liralık bir pazarın göçmüş olmasıdır konumuz.Çökerse çöksün bana ne diyemeyeceğimiz bir durum bu, çünkü yeni eserlerin ve yeni seslerin yükselemediği bir ortamda megastarımız 50 yaşında, en ünlü popçumuz 35 yaşında olacak.

Türkiye’de müzik korsancılığı CD ortamında pek fazla yapılamıyor, zamanında devlet eliyle yapılan müdahaleler bu tür satışların önünü kesti.Şu anda korsancılık online olarak yapılmakta.Örneğin torrent ağlarında aradığınız her albümü bulmanız mümkün.Bu ağların engellenmesi için torrent serverlarını barındıran şirketlere bütün dünyada darbeler vuruluyor ama elbette bu tedbirler her gün yeni bir korsancılık yönteminin üretildiği bir dünyada yeterli olmamakta.

İllegal müzik paylaşımı söz konusu olduğunda sık sık duyduğumuz hikayeler vardır.”Hollanda bu işi çözmüş arkadaş “ dedi birisi mesela.Çözümü şöyle anlattı:

Mp3 dosyalarına yazılımsal olarak bir ekleme yapılmış Hollanda’da.Bu ekleme ile mp3 dosyasını internet trafiği içinde takip etmek mümkün hale gelmiş.Amsterdam’da oturan Thomas efendi bir sabah internet faturasını gördüğünde gözleri fal taşı gibi açılmış.Çünkü faturada mp3 kiralama bedeli olarak hatırı sayılır bir rakam bulunmaktaymış.Bu durumun gerçekliğini bilemiyoruz ama ütopik bile olsa güzel bir hikaye.Zaman zaman bizim ulaştırma bakanımız da bu tür yasadışı indirmelerin takip altında olacağını ve gereğinin yapılacağını ifade eden beyanlar vermiştir ancak, henüz evine mp3 faturası gelen birini ne gördük ne de işittik.

Peki meselede son durum nedir özetleyelim ve resmin geneline bakalım.Geçtiğimiz günlerde Müyap ile Youtube arasında önemli bir anlaşma yapıldı, müzik kliplerinin izlenme ve reklam alma performansına göre eser sahiplerine telif ücreti ödenmesi sözleşmeye bağlandı.Dijital müzik dağıtımı için bazı şirketlere imtiyaz verildi.Artık bir albümü çeşitli platformlarda ücretsiz olarak istediğimiz kadar dinleyebiliyoruz.Eğer sürekli çevrimdışı da dinleyeyim derseniz o zaman bütün albümü değil sadece sevdiğimiz şarkı ya da şarkıları satın alabiliyoruz.

Müziğe erişimin kolaylaşması ve kimsenin hakkını gasp etmeden müzik dinlemenin bu kadar çok yolunun olması dileriz ki zamanla korsan müzik indirme paylaşma durumlarını  tamamen ortadan kaldırır.Eğer bu gerçekleşirse eser üretenden enstruman çalan insanlara kadar herkesin hakkı yeniden kendilerine teslim edilmiş olacak.Bundan daha da önemlisi sektördeki yıkım nedeniyle müzik üretmeyen, müzik icra etmeyen başka işler yapmak zorunda kalan müzisyenler de stüdyolara geri dönecek.Müzik endüstrisi hem televizyon hem de sinemanın çarklarının dönmesinde çok önemli role sahiptir.Müzik piyasaları çalıştığında televizyon ve sinema da olumlu etkilecektir.

Son söz: Korsana hayır!

 

 

 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir