Kırıldıkça Ağrıyorum Göğsümden

SÜNDÜS ARSLAN AKÇA
Kırıldıkça Ağrıyorum Göğsümden
 
bir parça merhamet uzatsan
hırsından etekleri tutuşmuş güzel
nasıl da hizaya çeker imanını
kendinden yana
bir zamanlar mağrur bakışlarından asılmıştın sen de
dilin zehir zemberek
nasıl da "insaf" diyesim gelmişti
zoraki susmalar aşkına
 
havanın puslu vakti ve it ürümeleri
nabzıma sızmış
tir tir titriyor vicdan kapı ardında
mazlumun şakağıma dayadığı silahtan
haykırıyorum son ses
"öz yurdumda garibim
öz vatanımda parya"
 
be heyy kuduruk insana meydan bırakan dünya
adalet ellerinde ne de kirli duruyor
şimdi bulut bulut bizim buralar
yağmur bekler toprak ve yeniden bir Ömer
ve dünya sevdasıyla susan diller
"sevgi" tohumu bırakmadıkça yere
göğermez şuur
 
hüzün bürümesin gül yüzünü canözüm
doğuştan sevmelerin kınalı kuzularını saklar bağrında bu toprak
iki günlük meydan havaları vız gelir bize
ve dünya döndükçe ve öldükçe
ve öldükçe yürekler gelecek dize
 
gözlerinden aktıkça bileniyor bakışların
ülkü gülü okşuyor saçlarını
ve yine gelincikler süsleyecek yamaçlarını
aklıma düşüyor sevgiyle büyüttüğümüz türküler
ihanetin belini kırıyorum
sen de kır ey yurdum
ve can çekişen can içre
kırıldıkça ağrıyorum göğsümden
aşk uğruna…
 
zihin, fukara meclisinde su satar oldu
ayaklar, kaypak kaldırımları adımlar bu ara
yanardöner ışıkların altında saklanmak ne güzel
kuma gömülmüş baş, sana da "merhaba"
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir