Asanatlar "şiirden sinemaya…" 
FİLİZ SOYDAŞ
Girdap
Bir ağacın gürleşip büyümesini engellemek, onun yeşeren dallarını kesmekle olurdu. Bir milletin gelişmesini ve ileri gidişini durdurmak da gençlerinin yolunu şaşırtmakla mümkündü.
Gençler bir milleti ayakta tutan kandır. Kana mikrop bulaşırsa bünye hasta olur. Şayet erken teşhis edilip bir an önce tedaviye başlanmazsa vücut iflas eder. Gelişmemizi durdurmak için gençlerin taze belleklerini bulandırıp, onları zifiri karanlık bir girdaba çekerek bu millette ayakta duracak güç bırakmamayı hedeflediler.
Gençliğin kafasına sorularla doldurdular. Aslında bu sorularla maksat, gençliğin aydınlanması değildi. Maksat sorunun içindeki fikri genç beyinlere yerleştirip onların aklını bulandırmaktı. Gençlik, içine düştüğü boşluktan, feryat figan kurtarılmayı istiyordu. Onun boşluğundan faydalanan sinsi mihrak bu sefer Yaradan'ın varlığını sorgulatmaya başladı. Gençliği, oluşturduğu girdabın içine çekti ve girdapta gittikçe gözden kaybetmeye başladı. Elini uzatıp yalvarıyordu gençlik, biri çıkıp onu girdaptan çekip alsın diye…
Geçenlerde, bir gençle karşılaştım. Bir yığın soru sordu. Yaradan’ı sorguluyordu. Hatta ne yazık ki inkâr ediyordu. Onunla biraz sohbet ettik. Bazı sorular sordu, ben de cevapladım ama dikkatimi çeken bir şey oldu. Benim verdiğim cevapları dinlemeden başka bir soruyu yetiştiriyordu, cevapla ilgilenmiyordu bile. Bir an ürperdim; gençliği içine çeken girdap buydu işte; maksatları gençlerin kafasını boşaltıp, onları istedikleri yere çekmekti. Sonra anladım ki bu gencin kafası değil elleri bu sorularla doluydu. Ellerinde bir yığın soru vardı ve cevaplar umurunda bile değildi. Ona göre modern dünyaya inkâr yoluyla ulaşabilirdi. Bu sorular da onun gerekçesiydi. Cevaplarla ilgilenmek işine gelmiyordu çünkü o zaman inkâr etmek için geçerli sebebi olmayacaktı. Yetişkinlere düşen, birileri bu sorularla onu girdaba çekmeden önce gençleri doğru cevaplara göre yetiştirmek.
Bir de şu var ki kendi kültüründen uzak kalan gençler, modernleşmeyi yanlış anladı. Kültürüne bağlı kalmayı yozlaşmak, günü ve yenilikleri kaçırmak olarak gördü. Hâlbuki kadim topraklarımızda nice kültürel hazineler mevcut. O zaman gençlere kültürümüzü en doğru şekilde sunmak gerek. Onları karanlık ve soğuk girdaba çekmek isteyenlere fırsat vermemek için, kendi medeniyet ve maneviyatımızla donatmak gerek.
