MEHMET BAŞ
 Kalbimde Kışlasın Mağlup Atlar
 Sabah trenlerinde yüzüm
 Gecenin en kuytu köşesinde
 Tek ayaküstünde duran bir çocuk
 Akşam trenlerinde yüzüm
 Solmuş papatyaların hüznünde
 Dökmüş yapraklarını öylece
 Eski sevinçler durağında
 Durdur dönen küreyi
 Sırtımda ihanetin hançeri
 Durdur akan yıldızları
 Saçlarımda ağarsın bulutlar
 Kalbimde kışlasın mağlup atlar
 Sağılsın kara sevdanın zehri
 Günlerin terasından bakarken
 Bir kara kazanda sus ısıtılır
 Musalla üstünde yatar bir ölü
 Dudakları öylece lal olmuş
 Dünya ölümlü dünya işte
 Bir kar parçası gibi erir güneşte
 Hüzün cebimde ıslak bir mendil
 Kalbim işgal edilmiş bir ülke
 Asılır nefretin siyah bayrakları
 Yıkılır kumdan kaleler
 Dolaşırım sahranın kalbinde
 Yılkıya bırakılmış atlarla
 Işıkları sönmüş caddelerin
 Dilimde en güzel türküler
 Başımda yıldızların şavkı
 Gece trenlerinde tebessüm
 Gece trenlerinde ömrüm
 Her gidene mendil sallar
 Kopan fırtınalara selam olsun
 Selam olsun düşen çığlara
 Selam olsun tayfuna borana kasırgaya
 Selam olsun yeri dümdüz edene
 Selam olsun beni böyle yakıp yıkana
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

