SÜNDÜS ARSLAN AKÇA 
 Dokuz Boğumlu Yalnızlık
 bilseydim sebebini iç çekişlerimin
 dokuz boğumlu yalnızlığın yakasından tutar
 kıydığı günlerin hesabını sorardım
 başımı yaslar gecenin omzuna
 yıldız yıldız yanardım
 bilseydim sebebini dalıp gitmelerimin
 demir attığını uzaklara
 ıssız bir limanda kıyıya çekerek yelkenlimi
 yakamozlardan taç yapardım saçlarıma
 ufuk çizgisine düğümler gözlerimi
 içten içe kanardım
 bilseydim kalabalıklar içinde boğulmalarımın
 tenimde günah çıkartacağını
 şiirlere yüklediğim itirafların
 suçlanacağı her seferinde
 dolunaya saklar kırılmışlıklarımı
 benliğimi sınardım
 bilseydim gidip gelmelerimin
 boşa çıkacağını
 sual içinde hep sual kalacağımı
 sığınır sahibine gecenin
 kendimi kınardım
 bilseydim mevsimlerin renk cümbüşünden
 yalnızca sarıya çalacağımı
 bahar kokulu düşlerimden
 vurulup bir gün yorulacağımı
 ‘’kanadı kırık kuş’’ misali
 dalına konardım
 bilseydim ellerimden kayıp gideceğini zamanın
 gözlerimi karartır
 inmezdim sırtından bulutların
 ve
 hayalin kıyısına bağdaş kurar
 salınırdım eteklerinde masalların
 böylece unutulurdum belki
 bir yürek ötesinde
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

