İSA KARATEPE
Gidiyorum Gitmek İçin
Gidiyor, gidiyor… Çekiyorum ellerimi sonra, gitmiyor ellerim telefona.
Numaran donuyor ekranda öylece.
Yazıyor, yazıyor… Binlerce ciltlik sana dair mektupları yazıyor kalemim; bir silgi bulup, siliyorum yazdıklarını öylece.
Saat kaç? Gün ne yazar diyorum şu geceye, tarif edemiyor.
Ne olacak ki anlamlar, senden sonra daha mı farklı gösterecek sihirli sopanın dokunuşuyla beni?
“Değmez diyorum” “Ne varsa bitsin” diyorum sana kızarak.
Aklım saklanıyor yüreğimden korkarak.
“Hadi” diyor.
Şaşırıyorum.
“Sus!” diyorum sonra yüreğime.
Bırak beni mantığımın içinde.
“Sen adamı öldürürsün” diyorum, bıraksam eğer seni öylece.
Zaten senin yüzünden değil mi tüm bunlar, ah! Ah diyorum…
“Hadi” diyor.
“Son tren” diyor.
“Yazık” diyor sonra.
Ve halen kulaklarımı tırmalarcasına senden yana “Seviyor” diyor.
Mantığımı arıyorum suskun kalıyor.
Tekrar gidiyor ellerim telefona, tekrar, sil baştan, kaçıncı defa…
Olmaz diyorum, olmaz “Kırgınım işte.” (Sanki o bana kırgın değilmiş gibi)
Çünkü kırgınlığım, bir daha asla kırılmaman içindi diyorum.
Anlamıyor.
Kötü adam oluyorum istemeden.
Senden önce ve senden sonra.
Onu kırıyorum bir defa daha, senin yerine.
Kendim oluyorum sonra ikimizin yerine, gidiyorum gitmek için.