MEHMET BAŞ 
 Olay Yeri Hikâyeleri 
 Ömrümün felaket tellalı sen misin?
 Sen misin beni her gün öldüren
 Bak yine öldüm yine bu akşam
 Dön de bak artık bir mezarlığa dönen kalbine
 Bu gün yine ağır yaralıydım
 Kanıyordum ve nabzım iyice yavaşlamıştı
 Ellerimle hafifçe gözlerimi kapattım
 Çok sonraları ölmüş olduğumu anladım
 Olay yerinde hayatımı kaybettim
 Üstüme o günün spor gazetesini örttüler
 Fenerbahçe maçının haberi göğsüme denk gelmişti
 Kopan kolumu ayağımın üstüne koydular
 Bunu hep düşünmüşümdür
 Ölülerin üstüne neden gazete örterler
 Demek gazetelerle kefenlerin görevi aynı
 Biri cesetlere örtülüyor diğeri vicdanlara sarılıyor
 Hızla giderken birden yavaşladım
 Hayatın freni ansızın patlamıştı
 Saat ikiyi çeyrek geçiyordu
 Ve ben artık iki kırk beşi göremeyecektim
 Yangından sonra boğularak öldüm
 Ateş üstümü önce hafif bir yaladı
 Ellerimin tutuştuğunu gördüğümde
 Artık bende bir ateş olmuştum
 Bıçak kalbime saplandığında
 Bıçağın ucu güneş gibi parladı
 Gökyüzü birden bulutlarla doldu
 Şehre yağmur yağıyordu
 Artık ben gitmeliyim bırak beni
 Ölüler nefes alamaz biliyorsun sevgilim
 Saçlarını savuran eylül rüzgârına
 Şu kırgın bakışlarım hediyem olsun
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

