İLKNUR İŞCAN KAYA
 Adı Çile
 Çiğ gerdanlığa hapsolan yaprak gurbetinde
 Işıltının mecali kalmaz görmez mi?
 Eşsiz ve güzel hal kisveli düşmez dilden
 Bırakılmaz elden
 Kıldan ince boyunda…
 Tuna kıyılarından bir gelin geçer
 Yeşil dağlara akıtır yaşını
 Yolunu gözleyen dargın çiğdemler
 Göstermez inatla başını
 Kırmış dümeni iç sesine
 Sessizliğine…
 Nasibi alır elinde hasır
 Nasır türemiş kalp…
 Büyütür kendini
 Günden güne pamuklara sarılı bez içinde
 İkrahın azalır sesi andan ana…
 Yokluğun kalbine hızla…
 Kabul yaşar mı toprak şahitlik ettikten sonra?
 Gelin git umudu göğerir dayatmaya
 Hicran giydirir palto yalnızlığa
 Kaçıncı elveda da?
 Mahzunluğun böylesi taşkınlıkla yoğrulur iken
 Söner kandilleri bir bir sıcak hane sohbetlerinin
 Kesik ardı önü… taşımaz duvar, yıkık virane ile halvette
 Denizinde tek bir söz: “Adı Çile…”
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

 
  