NECATİ SARICA
 Üzüntü ve Öfke Ya da 3. Sahne
 Kırılgan bir insanoğlu olmak! Üzüntü her zaman öfkeyi getirir. Her kişi de orantı değişse de durum böyle. Psikologlar buna üzüntü toleransı demese de ben bir psikolog olmadığım halde böyle diyorum. Ve hatta daha da ileri gidip üzüntünün insanoğluna faydalı bile olduğunu söylüyorum öfke doğarsa bile. Kimi zaman öfke şiddete yol açan aşırı hiddete dahi dönüşebilir. Üzüntü bize öylece gelir mutluluk ise takma bir akıl ya da burunla. Psikologlara göre mutluluk bağışıklık sistemini güçlendirirmiş; yoğun üzüntü ve doğurduğu öfke bağışıklık sistemini… Peki ya şiddet? Peki ya nezaket? Üzüntü ya mutsuzluk getirmezse… Hadi oradan sizi gidi şen sıpalar doğuran bilim ve onun bitli adamları. Hem hayatı yaşayıp hem de mutlu olmak. Alıp da gitseniz yanınıza kalır mı sandınız. 
 (Belirsizlik kapısının aralığından fışkırıveren bir fısıltı benimle konuşuyor)
 3. SAHNE: 
 Tanrım diyorum Tanrım beni yer altının cevaplarından koru. 
 Korkutucu ve ateşlerinden beni koru
 Sesi duymamak için kulaklarımı kapatıyorum
 Fısıltısıyla o ses korkma diyor korkma
 Cevabımdan kaçamazsın
 Kaçamadığın şeyden korkamazsın
 Hem ben solgun ve senin öldürdüğün bir Tanrıyım
 Sana yardım edemem
 Derinlerden bir ses geliyor
 Sen… Sen… Sen…
 Ben diyorum ben nasıl olabilir ki 
 Sen diyor sen o şiiri yazmayacaktın o soruyu sormayacaktın
 Dünya’nın tedirgin ceplerine bakır heykellerini koymayacaktın
 Öldürmeyecektin bu kadar Tanrılarını
 Sığınacağın Tanrı kalmayınca sorulara sığınmayacaktın
 Bak yine bak ve gör yaptıklarını
 _______________________________
 necatisarca@gmail.com
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

