HAYRETTİN TAYLAN
 Hikâyemizin Aynası
 göğe, umuda, maviye, manaya açılıyor yolum, ötem
 aşka, ayrılığa, hüzne, huzura kördüğümdür düğümlerim, dünlerim
 bir kavuştağın sonunda tüylerimi diken eden kavuşmanın anındayım
 sözlerin eridiği, gönlün erdiği dem ü sende birikiyor yarınım
 zaaflarımın kalemi açıldı, günaha yolladığım son mektuptun
 kelimelerin ilerleyemediği, susmakla usun usandığı anlatılmazlıktayım
 gitmeye benzemeyen gidişatın şahı gibi sürdüm atımı, adına doğru
 sevmeye benzeyen her şeyde durulandım, nefeslendim
 el’aziz olmak öyle kolay değil şehrinaz
 paramparça  gecenin saçlarına dolanmıştı belirsizlik
 y'aramparçaydı yıldızların nemli gözlerindeki hissizlik
 aşkın yağmurlarıyla ayrılığın taşları arasındaydı sensizlik  
 varmanın toprağına iniyordu hayfın dönencesindeki bensizlik
 yıldızların nemli gözlerinden damlıyordu gerçeklik
 güneşi özlemiş ertesi ve ötesilerde aydınlanıyordu sensizlik
 yeniden akşamı özlemiş yıldızın perisi gibi kızıllaşıyordu uzaklık
 yeniden seni görmüş gibi emekleyen çocuk gibi anneleşiyordu bensizlik
 mumyaladım adının tüm harflerini
 seni, unutmuş gibi gidiyorum, unutmaktan unutmaya
 seni, görmemiş gibi görmüyorum senden b’aşka görmeyi
 dizeler usta, ördüm kırık kalpler durağını
 bir m’anadır sevmek
 içimdeki yeni yoldur sevmek
 susmuş suyun sözleridir seyre dalışım
 susamış toprağın kitabından yeşeriyor sözlerim
 kendini de yakan ateşin kalbinde sönüyor emelim
 diyemediğin rüzgarların esintisiyle toz toz birikir çölüm
 ben’den mecnun olmaz, çok ötedeyim
 yıllanmış mucizenin içinde yakaran mecazım
 yollanmış ilhamın içinde aşka ermiş hikmetin kısmetiyim
 ruhsuzlaştırılmış çağın içinden akmış eskimez yaranın cürmüyüm
 yakarmış yalan dünyadan geçerken gönül bağımda seni çalan âşığım
 tel ne yapsın, el ne desin Şehrinaz
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

