Edip Cansever Vefat Yıldönümünde Anılıyor

Edip Cansever Vefat Yıldönümünde Anılıyor"İkinci Yeni" Akımının
Önemli Şairlerinden
Edip Cansever
Vefat Yıldönümünde
Anılıyor
 
"İkinci Yeni" akımının önemli şairlerinden Edip Cansever vefat yıldönümünde anılıyor
 
Cemal Süreya, İlhan Berk, Ece Ayhan, Turgut Uyar'ın da bulunduğu "İkinci Yeni" şiir akımının şairlerinden Edip Cansever vefat yıldönümünde anılıyor.
 
Edip Cansever Vefat Yıldönümünde AnılıyorBodrum'da tatildeyken beyin kanaması geçiren Cansever, 28 Mayıs 1986'da tedavi için getirildiği İstanbul'da 58 yaşında hayatını kaybetmişti.
 
Edip Cansever; İstanbul'da 8 Ağustos 1928'de dünyaya geldi. Edebiyata henüz çocukken ilgi duydu. Şiir yazmaya 13 yaşında başlayan Cansever'in ilk şiiri 1944'te İstanbul Dergisi'nde yayımlandı. Ardından birçok edebiyat dergisinde şiirlerine yer verildi. Cansever, yaptığı bir açıklamada, “Yeditepe" dergisindeki yayını "şiirinin başlangıcı" olarak değerlendirmişti.
 
Edip Cansever Vefat Yıldönümünde Anılıyorİlk şiirlerini Ahmet Hamdi Tanpınar'a gösteren Cansever, İstanbul Erkek Lisesi'nden 1946'da mezun oldu, Yüksek Ticaret Okulunu yarıda bırakarak Kapalıçarşı'da babasından kalan dükkânda halı ve antika eşya ticareti yapmaya başladı.
 
Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirlerini topladığı "İkindi Üstü" kitabını 1947'de, 19 yaşındayken okuyucuyla buluşturdu.
 
1951'de arkadaşlarıyla "Nokta" dergisini çıkarmaya başlayan Cansever, genç şair ve yazarlarla tanışmasını sağlayan dergiyi sekiz sayı çıkardı.
 
Edip Cansever Vefat Yıldönümünde Anılıyorİkinci kitabı “Dirlik Düzenlik”(1954) “Garip” şiirinin etkilerini taşısa da, şairin sonradan İkinci Yeni’ye ulanacak şiir yaklaşımının ilk ipuçlarını barındırır. Bu kitaptaki “Masa da Masaymış Ha”, Türk şiirinin en çok bilinen örnekleri arasındadır.
 
Şiirinin temellerini atan "Yerçekimli Karanfil" adlı kitabı 1957'de yayımlandı. Şair, bu kitabında söz dizimini ve çağrışım düzenini bozarak, özgün bir şair olmaya yöneldi. Şair, kendine özgü bir şiir dünyası kurduğu kitabıyla 1958'de Yeditepe Şiir Armağanı'nı aldı.
 
"Anlatıcı bir şairim"
 
Usta şair, TRT'de yayımlanan Edebiyat Dünyası programında, kendisinin "anlatıcı bir şair" olduğunu belirtmiş, "Her şairi bir öteki şairden ayıran birtakım özellikler vardır. Bu özelliklerden biri ya da birkaçı ağır basar. Bu ağır basan özellikler de genel olarak kişiliği belirler. Benim anlatıcı tavrım, şiirin sınırlarını geçmeden ortaya konmuş bir anlatıcı biçimidir." demişti.
 
Şiirlerinde kullandığı farklı temalara ilişkin ise "Şiirde gözlemin çok büyük rolü var. Deniz, tarih, Anadolu'nun birtakım görülecek yerleri, şaşırtıcı birtakım güzellikler, beni doğa, tarih ve insan ilişkilerine götürdü." değerlendirmesinde bulunmuştu.
 
Şair Cansever, 1958'de "Yerçekimli Karanfil" ile Yeditepe Şiir Armağanını, 1977'de "Ben Ruhi Bey Nasılım" ile Türk Dil Kurumu Şiir Ödülünü, 1981 yılında ise "Yeniden" ile Sedat Simavi Edebiyat Ödülünü aldı.
 
İkinci Yeni akımının özgün örneklerini veren Cansever, 1976'dan sonra sadece şiirle uğraştı.
 
Şiiri toplumla ilgi kurmak olarak tanımladı
 
Öncüleri arasında yer aldığı İkinci Yeni'nin temel yönelimlerini kabul etmedi. Şiirin bireycilikten ve topluma sırtını dönmekten çok daha fazla önemi olduğunu savundu.
 
Edip Cansever, şiiri toplumla ilgi kurmak olarak tanımladı ve şiirde sürekliliğe dikkat çekti. Şiirde tiyatrodan esinlenen diyaloglar da kullandı. Dönemin sanat yayınlarında şiirsel canlılığı besleyen şairler arasında yer aldı.
 
Usta şair, kapalı, anlaşılması güç ama yine de anlamdan ayrılmayan bir şiir anlayışını benimsedi, yapıtlarına tutarlı bir bütünlük kazandırdı. Şiirinde düzyazı olanaklarını kullanmaktan da çekinmedi. Cansever, yalnız şiirleriyle değil tepkileri ve yaşama biçimiyle de kendisinden söz ettirdi. Sürekli yazan, yayınlayan bir şair olarak ilgiyi hep üstünde tuttu.
 
"Fazla şiirden öldü Edip Cansever"
 
Toplam 17 şiir kitabına imza atan şair, kısa şiirlerinde çoğunlukla lirik bir dili tercih etti.
Uzun şiirlerinde ise belli varoluşsal sorunsallar üzerinde durdu.
 
Bodrum'da tatildeyken beyin kanaması geçiren Cansever, 28 Mayıs 1986'da tedavi için getirildiği İstanbul'da 58 yaşında hayatını kaybetti.
 
Cemal Süreya onun için şöyle der:
 
'Yeşil ipek gömleğinin yakası
büyük zamana düşer
her şeyin fazlası zararlıdır ya
fazla şiirden öldü Edip Cansever’
 
Cansever, hayatının büyük bir kısmını yalnızca şiir yazarak sürdürdü. Son şiirleri, düzyazıları, söyleşiler ve hakkında yazılanlar, ölümünden sonra "Gül Dönüyor Avucumda" kitabında bir araya getirildi.
 
Eserleri
 
İkindi Üstü (1947)
Dirlik Düzenlik (1954)
Yerçekimli Karanfil (1957)
Umutsuzlar Parkı (1958)
Petrol (1959)
Nerde Antigone (1961)
Tragedyalar (1964)
Çağrılmayan Yakup (1966)
Kirli Ağustos (1970)
Sonrası Kalır (1974)
Ben Ruhi Bey Nasılım (1976)
Sevda ile Sevgi (1977)
Şairin Seyir Defteri (1980)
Yeniden (1981)
Bezik Oynayan Kadınlar (1982)
İlkyaz Şikâyetçileri (1984)
Oteller Kenti (1985)
Gül Dönüyor Avucumda (Vefatından sonra, 1987)
Sonrası Kalır I, Bütün Şiirleri (2005)
Sonrası Kalır II, Bütün Şiirleri (2005)
 
Bir Edip Cansever Şiiri
 
EDİP CANSEVER
Sevda Bir Ateş Buldu Sende
 
Sevda bir ateş buldu sende, eğilip öptü seni
Artık kimse denizi bilmiyor.
 
Dirseklerini masaya koyuşundan belli
Gelip geçen bir günü bitirmek istemediğin
Sevda bir umut buldu sende.
 
Ey bir yolcu listesinde bir ölüyü arayan
Artık kimse gözlerini bilmiyor.
 
Şunu imzala
Bir mektup, bir telgraf alındısı değil
Unutulmuş bir sevdadır kapını çalan
Ve sevimsiz bir terlik gibi duran odan
Kimse artık bir şey giymek istemiyor.
 
Sonra bir pencereden kendine
Ay ışığı gibi vuran sen
Ne sana ne başkasına benziyor.
 
Ve işte bir dip balığı su boşluğunda
Çırparaktan yüzgeçlerini
Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir