Ben Böyle Bir Düzenin Yedi Sülalesini!

MEHMET SAİT YAKUT

MEHMET SAİT YAKUT 
Ben Böyle Bir Düzenin Yedi Sülalesini!
 
Ben öyle bilirim ki, hakkı bölüştürme makamında kim oturuyorsa bölücü de odur. Dilediğine verir, dilediğine sırt çevirir. Her şey onun tasarrufundadır. Vatan ve milliyet, hürriyet ve diyanet, sanat ve siyaset ve dahi insaniyet, onun tasavvuru ile fikirleşir ve onun gübresi ile boy verir.
 
Bu bir saltanat demokrasisidir.
İnsanı gübre ile yetiştirme nizamı
Padişahın ayakyoluna ağzıyla kapaklanan dalkavuk ve avenelerin; kralın soytarısı iken, soytarıların kralı olabildiği bir yalama düzeni…
Böyle bir düzende it yalağında kan olur. Kargaşa, buhran olur. Şekavet, isyan olur. İnsanlar it gibi vurulur, it bile insan olur.
Ben öyle bilirim ki böyle bir düzenin kamusunda ahlâk, namusunda hak olmaz. Sadakat arz edenin, liyakat kesbedenden daha muteber olduğu böyle bir düzende dili sarkmış itlerin çırparak içtiği kan, onların arsız damarında ziyan olur. Asil bir damar çatlar ve koca bir imparatorluk 5 kuruşluk yalan olur.
 
Böyle bir düzende hak isteyenler faili meçhul can, cinayeti üstlenen katiller ise bayraklı kahraman olur.
Böyle bir düzende, adam adamın etini yer yamyam olur.
Böyle bir düzende din haram, şeytan bile Müslüman olur.
 
Böyle bir düzende mağdurlar mebus, hakikat suspus olur.
Böyle bir düzende her talih makûs, her sevinç kâbus olur…
Kafiye olsun diye değil ama böyle bir düzende, deve bile otobüs olur…
 
Böyle bir düzende, adamı kan tutar da plan tutmaz.
Böyle bir düzende başına kül yağasıca adamlar, adam yutar külyutmaz.
 
Böyle bir düzende adamın canına okur, cana okunan yasin.
Böyle bir düzende katil olur fatiha, fatihaya düşman olur âmin.
 
Bir ermeni vurulur, herkes ermeni olur.
Çünkü hiç kimse kendisi değildir, herkes bir başkasıdır. Bir Türk gibi ağlayamaz ölen bir Ermeniye. Bir Hıristiyan vurulur herkes papaz olur, haç çıkarır keşiş olur. Kimse Müslüman kalmaz. Dua, kişneyiş olur.
 
Böyle bir düzende İbrahim'e inen koç satılır Allah için, İsmailler boynu bıçak altında kan döker kurban olur. (önemli not: Türüt olmayan İsmailler, Türüt olanlar ise silsile-i merakibe çan olur)  Hakikat yaban, önderler şaklaban olur.
Sanatçısı soytarı, soytarısı bakan olur.
Ben böyle düzenin yedi sülalesini…
 
Hey gidi gözünü sevdiğim soysuzluk, asaletin yetiyor!.
 Ruhun şad olsun pirim, sultanım Neyzen;
"Asrin yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir pâye, kavuk sallamayınca,
Kürs-i  liyakat … evenk, puşt olanındır!"
Dedin de terk etmedi kürs-i liyakati soysuzluk. Gel gör ki taşlar bağlanmış ve salıverilmiş itler. Gel gör ki, Allah deyip dört dönüyor yezitler. Gel gör ki, mihrabından tutuşmuş yanıyor tapınaklar. Gel gör ki, uykuları kaçırıyor çıngıraklar.
 
"Pilan tutmuyor pilan, anlamıyor musun ulan" diyorlar. O gün öyle diyorlar bugün böyle diyorlar. Durup dururken adamı dağa kaldırıyorlar. Dağları ayağa kaldırıyorlar.
Böyle diyerek başka bir planı uyguluyorlar. Tutarsa şenlik var, tutmazsa, korku salıyorlar.
 
Meddahların vezareti sürüyor saltanat yalağında.
Gözünü sevdiğim düzeni, insafın yok mu senin
Böyle giderse ben senin taa o yedi sülalenin.
At kafalı soytarı sana da bir sözüm var;
İt suyundan türüt yaptım ekmek ban
Bu memleket görmedi senin gibi şaklaban…
 
___________
24 Eylül 2007  
 
_______________________________________
Mehmet Sait Yakut’u Rahmetle ve Özlemle Anıyoruz / Asanatlar
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir