Asanatlar "şiirden sinemaya…" 
Zeynep Kahraman Füzün ile Editörlük Üzerine
AYŞEGÜL GÜNEY sordu
Merhaba Zeynep Hanım; öncelikle kendinizden bahseder misiniz?
1986 Akhisar doğumlu bir anneyim. Aynı zamanda öğretmenim. Türk İslam Edebiyatı alanında yüksek lisans yapıyorum. Yayıncılık sektöründe de editör ve yazar olarak yer alıyorum.
Editörlük mesleğini yapmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? Editörlük yapmaya karar vermedim aslında. Eskiden daha çok internet sitelerinde yazıyordum ve metinlerim olduğu gibi yayımlanıyordu. Ben de metinlerimi kusursuz teslim etmeye çalışıyor, kendi metinlerimin editörü oluyordum. Zamanla okuduğum metinlere de editör gözüyle bakmaya başladım. 2016 yılında İzmir’de TDV Kadın Aile Gençlik Merkezi’nin talebi üzerine bir dönem yazarlık eğitimi verdim. O vesileyle tanıştığım bir grup genç dergi çıkarmak için hazırlık yapıyordu. Onlara yardım edip derginin ilk sayısını çıkardım. İlk editörlük ve aynı zamanda ilk yayın yönetmenliği deneyimimdi. Son bir yılda ise hem İzdiham dergisinde yazdım hem de İzdiham Yayınlarının editörlüğünü yaptım.
Sizce mesleğinizin eğlenceli yönleri ve zorlukları neler?
Mesleğin eğlenceli bir tarafı yok maalesef. Aksine çok zor. Ancak yayına hazırladığınız bir kitabı kendiniz yazmış gibi mutlu oluyor ve benimsiyorsunuz. Bu kısmı güzel. Zor yanı ise bir yığın kötü metne maruz kalıyorsunuz. Metin iyi olsa da editör gözüyle okumak çok sıkıcı. Yazar olmayan birini tatmin edebilir belki ama bence yazarları memnun edecek bir uğraş değil.
Bize editörlüğünü yaptığınız ilk çalışmadan bahseder misiniz?
Bahsettiğim dergiyi saymazsak eğer ilk olarak bir şiir kitabının editörlüğünü üstlenmiştim ve çok kolay oldu. Birkaç imla hatası vardı sadece. Şair kendini kanıtlamış biri olduğu için de şiirleri edebi açıdan değerlendirmeme gerek kalmadı.
Üzerinde çalışırken en keyif aldığınız kitap/eserden bahseder misiniz, neden bu kitap?
Bir çevirinin editörlüğü beni yormuştu ama keyifli bir metindi. Neden keyif aldım derseniz hem iyi bir metindi hem de içerisinde yazarın başka yazarlarla anıları vardı. Bu yüzden en zor çalışmam olmasına rağmen çalışırken keyif aldım.
“Köz Yanılması” isimli yakın zamanda çıkmış bir öykü kitabınız var. Yazar ve aynı zamanda editör olmak nasıl bir duygu/durum sizin için?
Yazar olmak benim için normal bir durum. İlk metnim bir çocuk dergisinde yayımlandığında 9-10 yaşlarındaydım. İlk ödül aldığımda 18 yaşındaydım. İlk kitabım yayımlandığında 20 yaşındaydım. O yüzden benim için sıradan bir hadise maalesef ama tabii ki sevdiğim bir işle meşgul olmak mutluluk veriyor. Editör olmak ise duygu olarak yazar olmaktan çok farklı değil. Dediğim gibi hazırladığım kitapları kendim yazmış gibi mutlu oluyorum.
Bu alanda profesyonel olmak isteyen gençlere vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Bu alanda profesyonel olmak için önce bir yerden başlamak lazım. Herhangi bir yerden. Oldukça yavaş ilerleniyor çünkü. Çok sabırlı ve çok çalışkan olmak gerekiyor. Dikkatin en üst düzeyde olması ve edebi türlere hâkim olunması şart. Çalışmayı düşündüğümüz alanla ilgili doğru okumalar ve araştırmalar yapmadan başarılı olmak mümkün değil. Tüm bunların yanında olmazsa olmaz ise tecrübedir.
Son olarak ben lisans eğitimimi edebiyat üzerine alıyorum, iyi bir editör olmak için nereden işe başlayabilirim?
Aynı cevabı vereceğim yine. Herhangi bir yerden başlayıp yayıncılık sektörünü bir köşesinden yakalarsanız eğer devamı gelecektir. Aslında bu, bütün meslekler için geçerli. Şef olmak isteyen patatesleri soyarak işe başlar, gastronomi okusa da bu böyledir.
