CAFER TURAÇ 
 Yıkıntı 
 kırık dökük şiirlerin acısı kuruluyor içime, yazmalıyım
 çatıların altında çırpınırdı sakin yazımız
 içimize su doğardı su perileri uyanırdı, sen gelirdin
 şehlâ gözler, ince ölüm.
 kol gemileri, göz tayfaları arasından, yazmalıyım
 dudaklarının gerisinde gül bereketi
 akşam olmasın
 uzayıp giderdi çingene kızlarının saçları ve uzardı masalı
 perşembeye mektupluyum
 hemhâl birisi çay bardağımda.
 ben evvelden de böyleydim,
 yürürdüm serin yol anıları
 yağmurun arkasında ilerleyen hürriyet
 ve omuzlarımda çinseddi,
 alnıma mavi eşarp sararak dururdum kalyonlara
 ve birden o sevgi muhtırası allı pullu aşk
 okunurdu kalbime
 ben,
 yoksul evimizin şenliği ortanca çocuk
 bahçelerde kürek sesleri, zilli elmalarla
 çatık kaşım zor sunan suratımla
 sana mahleri anlatırdım, ağlardık
 hatırla, her şey yıkılmış olsa da.
 Ağustos 1984
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

