Vefa

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Vefa

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ
Vefa
 
Uğrak yeri değildi kalbim
engin deryaların göbeğinde, güneşin ışıldadığı
deruni bir beytti
 kıyılarında ayak izi bulunmayan…
 
Gülistana uzanmış yollarda ak birkaç adım
bir kaç ad'ım vardı orada sadece
ve  adıyla okunan nağmeler …
 
Gelinciklerin türküsü olurdu orda her bahar
yankıların murat ettiği bir duraktı belki de
vefa’nın sarayı idi kalp
sımsıcak gülüşü papatyalar gibi özümser
güllere anlatırdı  sonra…
 
Konan göçemezdi
göçemezdi işte kolay kolay
mahur bestelerin
figanlı bülbüllerin özlemli yakarışları
dillense de ara ara orada
vefa’nın sarayı idi kalp…
 
Yolları düşenler bilirdi
avucunda sessiz hikayeleri vardı
gözlerinde ışıltı! misafirlerine
her kapıyı çalan giremezdi
ve her konan göçemezdi işte
sarıp sarmaladığı latif duygularla
yâr’dı yarendi…
 
Sözdü… Bakan g/özdü
ıslak bir mektuba can katmış bir buğu
zifir karanlığa değen yıldızın teniydi
vefa…
 
Sevgiye gölge düşürmeyen
billurdan tahttı…
 
Tüm gölgelere ışık veren
gölgelerin gölgeliğine bile…
 
Can verendi kalbe. Su verendi
ve sulandıkça örülürdü ilmek ilmek vefa
bin defa
belki binlerce defa
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir