SÜNDÜS ARSLAN AKÇA
 Ağlamak  
 Hüzün sardıkça akar gözlerimden aşağı
 Sular yüreğimdeki aşk denilen başağı
 İçli bir türkü yine dillerime dolanır
 Döktüğüm gözyaşıyla koca dünya sulanır
 Sanma ki kırılganım, sanma kendinden bizar
 Bir gelincik üşüyor sol yanımda ah u zar
 Aşk kilimi dokuyor ruhuma ilmek ilmek
 Resimlerde soluyor bana yakışan gülmek
 Görmelisin bu canı sevdaya düştüğü an
 Bir hazan mevsiminde ömrümüz oldu ziyan
 Zemheriye tutulmuş sol yanım titret durur
 Bir mumun alevinde gölgem kendini vurur
 Kendi vurgun çölümde atmadım geri adım
 Gökleri arşınladım kırılsa da kanadım
 Asude bir köşede hani bir Leyla vardı!
 Ne zaman hüzünlense Mecnun onu duyardı
 Sırdaki ince çizgi ben mi olmalıydım can?
 Yanağıma gül eker, gözlerimden akan kan
 Iztırap şairlerin dokuduğu kilimdir
 Iztırap, arınmayı bilen aklıselimdir
 Ağlarken yüreğimde malihulya gezinir
 Ağlarken gözlerime gam çizgisi kazınır
 Bağrında kalacağım zemheriyi görürüm
 Ağlarken soğuğunda can çekişir yürürüm
 Hatıra bıraktığın sözler düşer us'uma
 Sessizce sığınırım, gönlümün mahpusuna
 Ağladıkça güllerden dökülür çiğ tanesi
 Ağladıkça hafifler mesrur olur hanesi
 Unutma ey sevgili! Gülmek yasaktır bize
 İsterse mahkûm olsun, gönül çıkmaz dehlize
 Unutma ey sevgili! Sevdaya belayım ben
 Ateş yaksa ne olur? Aşka müptelayım ben
 Hüzün bana vurgundur, gurbet benim sılamdır
 Gülmek bana yakışmaz mutluluğum salamdır
 Senin aşkınla olsun ciğerim pare pare
 Kederim tek çaredir, istemem derde çare
 Gülümsemek sevdanın gözlerine isyandır
 Ağlamak gönüldeki su-i zana nisyandır
 Gülenlerin gönlünde sevda odu yanmazmış
 Gülenleri maşuklar hayır ile anmazmış
 Ağlamak damlaların ateşiyle yanmaktır
 Ağlamak aşka düşen yürekle uyanmaktır
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

