AHMET AYDIN
 Sürüyor Bu Sevda Sürecek
 Açmadan silkelerdi
 Tütün tabakasını
 İki parmak
 İki dudak arası
 Sarardı cığarasını
 Körkütük karanlıkta
 Çıplak gözle
 Uçsa turnayı seçerdi ufukta
 Yaşar giderdi, yüzünde
 Eksisiz, gizemli bir tebessümle
 Renginden tanırdı aşkı
 Ayak sesinden anlardı
 Gelen belayı
 Göstererek değirmen taşını
 Değirmenci hasan dayı
 -Buğday diyor
 Buğday çok ezilmeli
 Hayata ders çıkarmalı
 İnsanın bi' duruşu olmalı
 Çekerek cığarasından bir duman
 Tütün kokusu
 Bahar havasına karışır
 Kelebekler çizerek
 Boşlukta asılı kalırdı
 Al al olurdu yanakları
 Efkâr basardı
 -Ben diyor
 Ben de sevdim, sevildim bir zaman
 Ilık ılık akan
 Bir hıçkırıktı
 Suyu sabırdan süzülmüş
 Kendi halinde
 Bir garip dağ çiçeği
 Karışmış mavi dağ dumanına
 Koklamaya zamanım olmadı
 Renk renk bahar kokardı dalı
 Kelebeklerin konmaya kıyamadığı
 Damda
 Saksıda bir dal sardunya
 Boy vermiş kendi dünyasında
 Kokusu yayılmış karınca kararınca
 Gecenin sessizliğine
 Kurbağa seslerine
 -Bu dağlar diyor
 Bu dağların mor gerdanında
 Kimler yem olmadı ki
 Kurda, kuşa
 Vatansever ve şair
 İyi çocuklar, kahramanlar
 Kaçını çekip aldım
 Bilmiyorum iyi oldu mu yaraları
 Sırtıma aldım on altı yılı
 Yerinden oynatılmış kayanın
 Ağırlığı ve gücü
 Aşkın hükmü
 Kıvılcımdır, çığlıktır, yangındır
 Bir öpücüktür rahme düşen ışık
 Vakit erince yeşillenen
 Kaç mevsimi
 Kaç rengi var beklemenin
 Sabırla beslenir umutlar
 Beslenir dalında, yaprağında
 Örerek kozasını
 İpek ibrişim
 Gönülden gönüle barışa
 Köprü olana dek
 Bu sevda sürüyor, sürecek.
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

