Senden Gitmek Ölüm Kalmak Haram Bana

YILMAZ EKİNCİ Senden Gitmek Ölüm Kalmak Haram Bana

YILMAZ EKİNCİ
Senden Gitmek Ölüm Kalmak Haram Bana
 
Naif ve kırılgandım
İçimde titreşen bir ses ile büyüdüm
Komşunun bostanında karpuz aşıran çocukları gördüm
Tutamadım kendimi İsrafil’in Sur’undan seslendim
Durun ey ahali!
İntihal edilen bu hayat sizin
Sahiden kimdi Sezar’ı öldüren ey Brutus?
 
Gölgesi kısa vuran insanların ülkesinden kaçtım
Geldim bir zemheri mevsiminde
Yüreğinin kapısını çaldım
Zaman eskidi ses veren yoktu
Ben sende yaşadım ah dostum uzun bir arafı
Bilemezsin kaç kez ölümlere gittim geldim
Sığmazdım kendime ve dünyaya
Hep kulaç atardım sana çıkan gizemli yollarda
Suçum neydi, mağdur kimdi
Okudum kem gözlerde kalan son izleri
Kalamam artık burada kendimin faili oldum.
 
İhanetin adını bilmezdim
Yaşadıkça öğrendim
Kısa insanların gölge yaptığı yerde
Paslı bir Kürt hançeri ile midem deşildi
Bilmezdim şarkın kimyasında sonsuz bir savaştı
Barış adına ölüm yazılan yaşamda.
Oysa
Ben sende Harun olmaya geldim
Payıma bir kuyu düştü
Onun içindir ki hep bir Nuh’un yalnızlığıdır yaşadığım.
 
Havralarda, kiliselerde ve camilerde adın okundu
Zahirde var gibiydin batında yoktun
Olympos Dağı’nda Tanrı Zeus ile birlikte oturdun
Bütün dostların azledildi şimdi tüm kapılar kilitli
Gördüm cehennemi cennet gösteren zebanileri
Fitne ve fücur çiçeklerinin açtığı yerde
Adım kırmızı bir kalem ile çizildi
Hükmüm artık kalmadı yaşadığım şehri terk ettim
Ve konuşmanın sükût olduğu çağlara hicret ettim.
 
Ah dostum
Masumiyet çağında
Adın bahçemizde zelal akan bir nehirdi
Kuşlar gelir divanında öterdi
Ve sonraları çok sonraları kuşlar ötmez oldu
Ve ondandır
Firavunun sarayında şimdi Ben-i İsrailli bir Musa’yım ben
Suskun ve yalnızlığa terkedilmiş…
 
Ve şimdi ömrümün bu sonbaharında
Zilzal süresinden bir ses düşüyor içime
İçimden bir parça kopuyor
Ne ölüyorum ve ne de yaşıyorum
Sol tarafımda Bilge Gılgamış’tan izler kanıyor
Senden gitmek ölüm kalmak haram bana
Ve şimdi kalk!
Güneşlere uyandır kalbini
Akan ve akmayan bütün sözleri
Berrak sulara bırak
Kitap, mizan ve demir adına
İnsan, “nasıl insan olunur?“
Sözün söylendiği dostlar sofrasında
Hala ışıldayan hikayeler yolculuğundayım.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir