Ölüm Kapısı

MÜŞTEHİR-KARAKAYA-2

MÜŞTEHİR KARAKAYA
Ölüm Kapısı
 
bir taşın bir taşa
ne dediğini duymasam
ölürüm
çakır gözler kadar
bakışın büyülü atlası
güneşin doğuşu kadar tenha
ayrılışın ipini koparan kuyu
 
sensizim
içimde ölen her yara
buluttur öznesi tarumar eder
 
bir kavil
tarihten
özünde nurdur
toprak örter gölgesinde cenini
 
saçlar şöhretinin mührünü taşır
hercai gülüşle tepret bendini
 
ayıkla yeşili ölüm morundan
ayağım nicedir
bir taşa değdiğini
ve ölüm konuştuğunu
ve taşın
bu günün neden ölüm koktuğunu
şerh etsem not düşsem
söylesem mi ki
 
al benim cefamı
kes günahımı
ölüm kollarımda
bebe uykusu
 
 
13 nisan 2012
-öyleyim, içimde bin patlayan ruh-
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir