SÜNDÜS ARSLAN AKÇA 
 Kasırga Şöleni
 bahar dalından çiçekli elbisem
 ''elbisesi yırtılasıca'' dedi bir kadın
 neden sorusunda bir çocuk
 salınıyor gün boyu
 zaman yumağını ne de hızlı sarıyor
 gökyüzünün saçlarından
 yağmur vuruyor pencereme
 şifa niyetine ellerim iki yana
 iki kanat
 nisan adına dua dokuyorum kuş kanadına
 şimdi,
 mısraların gizemine sığınma vakti
 geçti hepsi, varım yokum hiçten
 nasıl desem, nasıl denir bilmem ki
 kurağın vurduğu toprak kadar bölündüm
 yok mu şu aldanmışlığım
 yüzümde patlıyor yine…
 nasıl bahardı böyle soğuğu zemheriden kalma
 yağmurun beşiğinde
 duvarlar yalnızlık kokuyor yine
 gelinciğin hüznü dokunuyor iyiden iyiye
 gitmelerden eksilenim 
 yıkılmadım ayaktayım, diyesim yok artık
 bilinmezlerin tokmağına değen parmaklarım
 ürkek sesler peşinde
 üç noktanın günahına girmeden hani
 bir dolunay vaktidir beklenen
 biraz dargın, biraz kırgın, çokça incinmişlik
 birikti sözlerimde
 gözlerimde kasırga şöleni 
 kader sağıyor ömrümden
 umuda gem vurmuş zamana küsüm
 kırıldıkça dalım
 gölgelik eder  badem ağaçları
 toprak kokusuna
 çiçekli elbiseler hatıra düşer
 geçkinliğe inat
 zambaklar boyumca yine
 uzanır iki mezar arası
 huzura susamış yüreğim
 haydi,
 iç kana kana toprağın sana düşen gözesinden
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

